VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
KÜNYE
FİRMA REHBERİ
İLAN REHBERİ
BİZE ULAŞIN
YAZARLAR
H24HBR

@ Haber Tarihi : 02 September 2022 02:48:45

0 Yorum

Kez Okundu.

Kadı Karakuşi

Kadı Karakuşi

H24/ Nevin Gülcebi 

Gerçekte yaşamış bir kişilik olduğu kabul edilen Karakuş, bazı kaynaklarda Selçuklular döneminde yaşamış hikmet sahibi bir kadı figürü, Kimilerine göre de Osmanlı döneminde yolsuzluklarıyla tanınmış bir kadıdır.

Kadı Karakuşi, Selahaddin Eyyûbî’nin veya onun kardeşi Şirkûh’un kölesi iken, her ne meziyeti var ise, önemli mevkilere getirilmiştir. Selahaddin Eyyûbi kendisinin yokluğunda Kadı Karakuşi’yi Kahire’ye vekili olarak atarmış. Akka’daki valiliği sırasında Haçlılara esir düşünce Selahaddin Eyyûbi onu, on bin altın fidye ödeyerek kurtarmış.

Karakuşi İyi bir eğitimi olmadığı, devlet yönetiminde tecrübesiz ve garip bir yaratılışa sahip olduğu için zaman zaman keyfi, sert, tuhaf ve yanlış hükümler verirmiş. “Bunlar kanun, örf gelenek ve hatta tabiat dışında karar altına alınmaya çalışılmış öyle hükümlerdir ki; bu mantıksızlık karşısında, mahkûmun müdafaa gayretini daima hayrete çevirmiştir. Bu tuhaf hükümler; Yüzyıllar boyunca, bazı keyfi manasızlıklara nazire olarak gösterilmiştir.

Gazeteciler Süleyman Demirel’e, “Ülkemizde adalet ne durumda?” şeklinde bir soru sorar Demirel ‘size bir Karakuş fıkrası anlatacağım.” Der ve vermek istediği mesajı bu hikaye üzerinden verir. Karakuşi, bir gün hapishaneleri teftiş eder. Herkese suçunu sorar. Sekiz kişi hariç diğerleri masum olduklarını söylerler. Diğer sekiz kişiyse, suçlarını itiraf ederek, “Biz suçluyuz, cezamızı elbette çekeceğiz.” demişler. Bunun üzerine Karakuşî zindancı başına şu emri verir:

“Şu sekiz suçluyu derhal sokağa atın ki burada kalan bunca masumun ahlâkını da bozmasınlar.”

https://www.4x4bet123.com/ https://www.4x4bet123.com/

Ahmaklığın somutlaşmış timsali olarak karşımıza çıkan Kadı Karakuşî'nin şöhreti, verdiği hükümlerdedir. En olmayacak zamanlarda en olmayacak kararları vererek içinde bulunulan durumdan daha beter hâlleri göz önüne getirmesini sağlayarak, insanların hâllerine şükretmelerini sağlayan Karakuş, güngörmüş edasıyla, biraz meczup ve yarı kaçık kişiliğiyle; kanun ve kaideye, akıl ve hikmete uygun olmayan zalimane ve bir o kadar da komik kararlarıyla toplum arasında her devirde var olan adaletsiz uygulamaların temsilciliğini yapar.

Karakuş tıynetli insanlar var oldukça, Karakuşî hükümler de daima var olacaktır.

Siyaset, medya, yargı ve sosyal çevremizde her daim bu türden yetki sahiplerinin genel geçer normlara ve mantık ölçülerine uymayan, keyfi kararlarına rastlayacağız. İpe sapa gelmez, abuk sabuk hükümlerin ceremesini çekmeye devam edeceğiz;

“Pek rengine aldanma felek eski felektir // Zirâ feleğin meşreb-i nâsâzı dönektir.”

19. yüzyıldan kalma düşünce kadroları ve gene 19. yüzyıldan kalma hukuk yöntemleriyle “hukuk eylemek” ancak ve ancak ‘’Hükm-ü Karakuşî’’ hükümleri doğurmaktadır…

“Hem yasalar, hem zihniyet’’ değişmeli. ‘Bir toplum kendi durumunu değiştirmedikçe Allah da onların durumunu değiştirmez’ (Rad;11) Gerisi “laf-ü güzaf”tır… Saygılarımla Vesselam…

Henüz Bu Haber İçin Yorum Yapılmamış
Adınız Soyadınız
Güvenlik Kodu
BENZER HABERLER