İSRAİL’İN YENİLGİSİ VE FİLİSTİNİN ZAFERİ İLE TÜRKİYEDE GELİŞEN OLAYLAR!

H24/Makale/M.Necip YAVUZER

Özlü Söz: Yükselmenin en alçakçası mazlumların sırtında yükselmektir. Hz. Peygamber (sav)’in küfür tek millettir hadisine baktığımızda küfrün temeli, vahyin ana kaynaklığı yerine aklın kaynaklığını benimseyip hayata geçirmesidir. Vahiy tekliği ve birliği ifade ederken akıl, vahye karşı çokluğu ve isyanı ifade eder.

Mesela akılla bulunan günümüz sistemlerine baktığımızda birbirine zıt olan fikri akımların ana kaynağı akıldır. Biri bir olayı izah ederken farklı bir yorum getirirken bir diğeri onun tam zıttı olan bir izahı getirir. Fakat ortak düşman olarak belirledikleri vahyi sistem olunca zıtlıkları bir kenara alarak vahye karşı birlik oluştururlar.

Dünyayı iki kutba ayıran güç odakları yıllarca Kapitalizm ve Sosyalizm adına sömürü düzeni kurdular. Ne zaman ki İran İslam İnkılâbı gerçekleşti bu sömürü odakları statü değiştirdiler ve İslam’a karşı tek vücut oldular.

Ne zaman ki siyonist öğreti doğrultusunda hareket birliği oluşturdular zıtlar yan yana gelmeye ve ortak düşman olan vahyin temsilcilerine karşı birleştiler.

Reform Rönesans dönemine kadar Katolik Hıristiyanlar Hz. İsa(as)’ın katilleri diye Yahudileri içlerine almazken bugün başta ABD ve İngiltere olmak üzere bütün küfri güç odakları aynı cephede birleşti.

İşte Hz. Peygamber (sav)’in ifade buyurduğu budur. Küfür vahyi sistem söz konusu olunca birleşerek tek millet olurlar.

Lanetli siyonist örgüt, terör sonucu kurululuğu günden beri temelini işgal, kan, gözyaşı, yıkım, katliam ve zulüm üzerine kurdu.

Oysa bir devlet kurulurken temelini adalet, istikrar, hukuk, medeniyet, kültür, hakkaniyet ölçülerine riayet ve insaniyet üzerine bina eder. Bunların hiçbiri siyonist terör örgütünde yok ve hiçbir zamanda olmadı/olamazda. Çünkü hayal ettikleri temel emellerinde kendilerine öyle bir sınır çizmişler ki onun gerçekleşmesi mümkün değil. Bu sınırlar Nil ile Fırat nehirleri arasındaki topraklardır.

Bu topraklarda yaşanlar Müslümanlardır ve her ne kadar Müslümanların büyük çoğunluğu temel gidişatlarından uzaklaştırılmış ve başlarındaki iktidarlar onlarla işbirliği içinde hareket ediyor olsa bile onların bu kof ve boş emeli asla gerçekleştirilemeyecektir.

Hz. Peygamber (sav) bir hadisinde; “Müslümanlar ile Yahudiler arasında savaş çıkmadığı müddetçe kıyamet kopmaz. Hatta öyle ki Allah toprağa, taşa ve ağaca dil verecek ve diyecekler ki *Ey Müslüman gel benim arkamda bir Yahudi var onu öldür* ancak Garkad denilen ağaç hariç. O Yahudi ağacıdır” Hz. Peygamber(sav)’in haber verdiği ağaç incelendiğinde bodur, pembe çiçekli ve dikenli acı bir meyvesi var. Bu nitelikleri ile Yahudi’ye benzetilmiştir.

ABD ve diğer emperyalist ülkelerden destek alan şımarık ve haşarı siyonist terör örgütü alışkanlık haline getirdiği saldırılarını her yıl olduğu gibi bu yılda Ramazan ayında tekrar etti. Ramazan ayında bütün İslam âleminin moralini bozmak ve ne kadar güçlü olduklarını göstermek için 10 Mayıs'ta Gazzeyi bombalamaya başladılar.

Fakat hiç beklemedikleri bir direniş ve füzelerle karşı karşılık buldular. siyonist katiller bu atağı beklemiyordu. İran’ın verdiği füzelerle birçok havaalanları vuruldu. Fareler gibi günlerce sığınaklara giren siyonistler en sonunda ateşkese mecbur oldular. Mısır’ı devreye sokmak için çok çaba sarf eden siyonistler ateşkes için direnişçilere adeta yalvardılar. Direniş cephesi ateşkesi kabul etmedi ve füzelerle ekonomik alanlarını ve hava alanlarını vurdu. Yerin altında fazla dayanamayan bu katiller ateşkesi kabul etmek zorunda kaldılar.

Allah'ın yardımı, Müslümanların duası ve İran’ın sağladığı füzelerle siyon uşaklarını perişan eden Filistinli bütün direnişçileri tebrik ediyor ve alınlarından öpüyoruz.

Bütün silah, para ve güç odaklarının desteğine rağmen hiçbir silah üretimi ve donanımı olmayan Filistinli direnişçilere Allah zafer tattırdı. İran İslam Cumhuriyetinin yapmış olduğu yardımlarla zafere Allah'ın yardımı ile ulaşan Filistinli kardeşlerimizin her zaman yanlarında olduğumuzu ve yeniden bir dirilişe sahip olabilmeleri için üzerimize düşen her imkânı onlar için yola koşacağımızı buradan ilan ediyoruz.

Bizi sınırlarla birbirinden koparan emperyalistler ve siyon katiller şunu çok iyi bilsinler ki onlar Hz. Peygamber (sav)’in haber verdiği yok oluşları için bütün İslam topraklarında yumruklar sıkılmış ve o günü sabırsızlıkla adım adım bekleyen Müslümanlar var. Bunu bütün alanlarda gördük ve o gün geldiğinde o Müslümanların önünü hiçbir güç kesemeyecektir…

Filistinli Müslümanları zaferi gücümüze ve hazırlıklarımıza şevk kattı. Rabbim bu gücü ve şevki arttırsın…

Filistin topraklarında olan savaşın zaferle sonuçlanması bizi sevindirirken Türkiye’de iktidarın düştüğü acziyet büyük bir gündem oluşturdu. Milli Görüşten ayrılıp ABD’nin desteğiyle iktidar olan AKP, 19. Yılına girerken yapmış olduğu yanlış siyasi ve ekonomik icraatlarının faturalarını çok acı bir şekilde öder hale geldi.

Necip Fazıl Kısakürek’in çok önemli bir sözü var der ki; “Yola çıktıklarını yolda bulduklarınla değiştirirsen hem kendini kaybedersin hem yolunu”. Bu söz tam da Tayyip Erdoğan’ın gidişatı ve siyaseti ile örtüşüyor. Yola çıktıkları Erbakan’dan kopardıklarıydı ve bir müddet sonra yolda bulduğu Bahçeli ve Soylu ile değiştirdi. Erdoğan’ı hakarete varacak şekilde eleştiren ve siyasetini yerle bir eden kim varsa bir müddet sonra onun savunan birer cengâveri oldular.

Hele hele Milli Görüşten kopardığı iki kişi var ki bir fotoğraf karesinde Sedat Peker ile bir masa etrafındalar. Sedat Peker yıllardır biline bir mafya lideri. Bu mafya liderine koruma veren ve Rize’de kendisine miting yaptıran bu AKP. Her ne olduysa aralarına kara kedi girdi ve Sedat Pekerin evine bir tim gönderildi ve çocuğuna silah doğrulttular. Bu olay Sedat Pekeri çileden çıkardı ve başladı iktidarın kirli çamaşırlarını bir bir dökmeye.

Bunu kendisine yapanın Süleyman Soylu olduğunu çıkardığı 7 vidoda bir bir açıkladı. Mehmet Ağar’ın iktidar nezdinde ne kadar kirli işlerin patronu olduğunu açıkladı. İktidar bu açıklamalar karşısında groki durumunda ve ne yapacağını bilmiyor/bilemiyor….

Saadet Partisine iftira atarak teröristlerle iş birliği iftirasını yapan Süleyman Soylu bugün ne kadar kirli ilişki ve hukuk dışı işlerin içinde olduğu Sedat Peker tarafından ortaya dökülüyor…

Bu konuda sesiz kalan Erdoğan’ın bu konuda ne diyeceği ve nasıl bir tavır alacağı çok merak ediliyor. Konuşulan senaryolara göre Süleyman Soylu ve ekibinin yükselen trendini ve onun yerine geçme planın engellenmesi olarak değerlendiriliyor bu açıklamalar. Çünkü Erdoğan sonrası iktidarın el değiştirmesi durumunda şimdiden Süleyman Soylu üzerinden bir milliyetçi oluşumun plan ve projelerinin adımları olarak değerlendiriliyor…

Bakalım Sedat Peker yeni açıklamalarla kimlere dokunacak bekleyip göreceğiz…

Birde çok merak konusu olan şey şudur; Eğer Sedat Peker’in evine polis timi gönderilmeyip kızına silah doğrultulmasaydı Sedat Peker bunca zaman içinde şahit olduğu bu kadar kirli işleri deşifre eder miydi.?

Yıllardır din iman vatan bayrak uğruna kendini kanalize eden Sedat Peker bu kadar pisliğe karşı neden sustu. Bu yapılanlar bu toplumun her ferdinin hakkı ve hukuku olduğunu şimdi açıklayan Sedat Peker neden bugüne kadar sustu.

Bu ve benzeri soruların cevapları gelecek gündem ve videokasetlerle verilecek mi? Bekleyip göreceğiz…

Selam ve dua Filistinli mücahitlere ve onları destekleyen herkese…

• Filistin
• Mehmet-necip-yavuzer