IRKÇILIK HER İDOLOJİNİN VE SİSTEMİN TEMELİNDE VAR?

Özlü Söz:

Teori uzmanlarının Müslümanlar arasında ihtilaf yaratmak için planladığı ve sömürücülerin uşaklarının propagandasına giriştikleri konulardan biri de kavmiyetçilik ve milliyetçiliktir.

İMAM HUMEYNİ

_________________ 0 __________________

Irkçılık, Allah’a karşı yapılan ilk isyan ve karşı çıkıştır. Bunu yapan şeytan (Azazil)’dır. Kuranda Rabbimiz bunu bize beyan buyuruyor. Hz. Âdem (as) yaratılırken Allah meleklere ve şeytana secde emrini verdi. Şeytan ırkını üstün tutan bir eylemle secde edenlerden olmadı ve huzurdan kovuldu.

Günümüz değimiyle ilk faşistin şeytan olduğunu söyleyebiliriz. Hatta şunu rahat söyleyebiliriz ki ırkçılık güden ve bunun için savaşım verip insanlara eziyet eden her kişi her sistem ve her devlet şeytanın fikri çocuğudur.

Allah’ın kabul etmediği ve nizamının ilke ve kurallarına uymayan ırkçılık bir insanlık suçudur. Çünkü bir yerde ırkını üstün tutma diğer yerde bir ırkı aşağılamadır. Bu elbette ki Allahın adaleti ile örtüşmez. Çünkü Allah asla kullarına zulmeden bir ilah ve rab değildir.

Allahın nizamında hiçbir insan bağlı olduğu ırkına ve yaratılan rengine göre asla hor görülüp aşağılanamaz. Renginin siyah olması, sarı veya kızıl olması gerçeği değiştiremez. Fakat ne yazık ki, insanlar Allah’ın adil nizamından uzaklaşıp kendi akılları ile buldukları sistemlere ne zaman başvurdularsa sınıflar doğmaya başladı ve zulümler ortaya çıktı. Bu nedenle ortaya iki sınıf çıktı; Zenginler ve köleler…

Her tarihi dönemde insanlar tarafından bulunan sistemler ortaya çıkmışsa o sistemin temelinde asabiyet yani ırkçılık o oranda kendini o sistemle bir potada eritmiştir.

Allahın adil nizamına uymayanlar ırklarının adına bir kabile kurmuş daha sonrada bu kabileler devlet nizamına dönüşmüştür. Ama asal eksenleri ırk üzerine olmuştur. Bunun nedeni şeytanın her dönemde onları Allahın yolunda alıkoyma ve ilk isyanı olan ırkçılığa onları sürükleme amelidir.

Allah insanları bir erkek ve bir dişiden yaratıp nesilleri çoğalınca ortaya kabileler ve milletler çıkmıştır. Allah bunu bize Hucurat Suresinin 13. Ayetinde şöyle beyan buyurur; “Ey insanlar, gerçekten, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve 'birbirinizi tanımanız ve tanışmanız' için sizi halklar ve kabileler (şeklinde) kıldık. Şüphesiz, Allah katında sizin en üstün (kerim) olanınız, (ırk, renk, soy ve servetçe değil) takvaca en ileride olanınızdır. Şüphesiz Allah bilendir, haber alandır.”

Hz. Peygamber (sav) Kurani bir sistemin temellerini attığında bunun ilke ve kurallarını daha ileri zamanlara taşımada sağlam olabilmesi için şu hadisi bizlere beyan buyurmuştur; “Her kim imama (Müslüman devlet başkanına, ululemr’e) itaat’ten çıkarak ve cemaatten ayrılarak ölürse; o kişi cahiliye ölümü ile ölmüş olur. Her kim akıbetinin hayır veya şer olduğu belli olmayan bir dava yolunda körü körüne açılmış bir sancak altında savaşır, sırf soyu için öfkelenir yahut sırf soy sop davasına çağırır, yahut (Hak davaya değil de) kuru bir kavmiyet ve asabiyet davasına yardım eder ve bu yoldu öldürülürse işte böylesinin ölümü tam bir cahiliye ölümüdür… Gene her kim ümmetime karşı çıkarak iyisine de kötüsüne de saldırır, müminden sakınmaz, anlaşma yapanın ahdine uymazsa benden değildir.” (Müslüm, Nesei)

Müslümanlar emanetlerine sahip çıkamadıklarından dolayı boşalttıkları bu dünya siyaset sahnesini ne yazık ki Yahudi ve Hıristiyan ittifakı zulümle doldurarak dünya hâkimiyetini eline geçirmek suretiyle idare etmektedir. Bunun davranış temellerine baktığımızda Yahudilerin katı bir ırkçılık ile dolu öğretilerine Hıristiyanları da inandırması yatmaktadır. Siyonistleşen Hıristiyanlar bugün bütün dünyada Yahudilerin katı ırkçı zihniyetlerinin bir neferi olarak hizmet etmektedirler.

Zamanında Afrika’dan getirtilen ve birçoğu da yolculuk esnasında ölüp cesetleri denizlere atılan zenciler daha sonra ABD ve benzeri ülkelerde köleleştirilmiş ve onlara insani muamele dahi yapılmamıştır. Her ne kadar bugün kölecilik kalkmış olmasına rağmen aşağılama, hor görme, eziyet etme ve yoksul bırakma asla yok olmamıştır. Bu zihniyet devam ederken bugün ABD’de sokakta yaşayan insanların büyük çoğunluğu zencilerden oluşmaktadır.

Polis tarafından eziyet edilen ve nefessiz bırakılıp katledilen sadece George Floyd değil onlardan yüzlercesidir...

Tarihler toplama bir millet olan ABD’nin Kızılderililere nasıl bir soykırım ve katliam işlediğini yazar. Cani bir uygulama üzerine kurdukları bu ırkçı katı sistem bugün o cani ve üstün olma yapısını aynen devam ettirmektedir. İslam dünyasında yapmış olduğu işgal ve katliamlara baktığımızda çok başka bir tablo karşımıza çıkmaktadır. Bunun nereye kadar varacağını kestirmek zordur çünkü elinde bulundurduğu güç ve sermaye onu bu konuda istediğini yapma ve hukuk tanımama yoluna itmiştir.

Her ne kadar ABD’nin bu ırkçı ve zalim tutumuna karşı insanlar sokak eylemelerine girişmiş olsalar dahi bunların orantısız bir güç kullanmaya her zaman hazır olacaklarını bilmemiz gerektiğini hiç unutmayalım. Irkçı tutumlara karşı ABD dışına taşan sokak gösterileri ırkçılığa karşı devletleri gibi düşünmeyen ve ırkçılığa karşı olan insanların oluşu yüreklerimize en azından bir nebzecik teselli oluyor.

Şeytani bir emelin tezahürü olan ve günümüzde hemen hemen her ideolojinin temelinde harç olan ırkçılık şeytanla birlikte ancak yok olacağı inancındayız. Çünkü emelini sürdürecek insanları kıyamete kadar hep emrinde çalıştıracağı izni var…

Irkçılığın tüm dünyada Müslümanların eli ile kalması dileği ve temennisi ile…

• Irkcilik
• m.necip-yavuzer
• Imam-humeyni