HÄ°DAYET MEÅž’ALESÄ° (Misbah’ul Hidaye)
H24/ Makale Mehmet Ali BÄ°ÇER
Örnek Rol Modelimiz, Peygâmberimiz Hazreti Muhammed (S.A.V.) Ä°smet Sıfatı gereÄŸi günahsız olduÄŸu halde “Ya Rabbi; Hakk’ı Hakk olarak gösterip Hakk’a uymayı, Batıl’ı Batıl olarak gösterip Batıl’dan kaçınmayı bana nasip eyle,” diye hidayet duası ederdi, Hidayet; DoÄŸruyu yanlıştan, iyiyi kötüden, güzeli çirkinden, faydalıyı zararlıdan, adaleti zulümden, ayırt edebilme yeteneÄŸidir. Sahabeler O’nu (S.A.V.) meÅŸaleye benzetmiÅŸler ve “Misbah’ul Hidaye” adıyla anmışlardır.
HÄ°DAYETÄ°N DEÄžERÄ°
Örnek Rol Modelimiz Hazreti Muhammed (S.A.V.) Damadı Hz. Ali (R.A.)’a hitaben; “Ya Ali, Senin vasıtan ile birisinin hidayete ermesi, Dünya ve Dünya’nın içindekilerden daha deÄŸerlidir.” söylemi adeta inananları kamçılamış, harekete geçirmiÅŸtir. Hidayet, Ä°slâm’a tam teslim olmaktır. “Güzel iÅŸlerin peÅŸinde olanlara hidayet ve rahmet kaynağı olan hikmetli kitabın ayetleridir.” (Lukman Suresi; 2-3.Ayetler)
HÄ°DAYETÄ°N KAZANIMLARI
Allah’ın (C.C.) 99 güzel isminden biri de "Hidayet Veren" anlamında El-Hadi’dir. Hidayete ulaÅŸmak Dünya ve Ahiret nimetidir. Cenab’ı Hakk’ın hidayetine kavuÅŸmuÅŸ bir insanın önce ufku geniÅŸler, ÅŸuurlanır, basiret ve feraset sahibi olur, Hakk’ı savunma direnci ve dirayeti kazanır, hidayetinden ödün vermez, tutarlı, güvenilir, karakterlidir, kınayanlardan etkilenmez. Hidayet erleri, körükörüne inanmaz ve taklitçi deÄŸildirler. Olayların nedenini sorgular, hikmetlerini araÅŸtırır. Kul’a kulluk etmez, ancak Allah’a kulluk ederler.
HÄ°DAYET SEFERLERÄ°
Peygâmberimiz Hazreti Muhammed (S.A.V.)’in arkadaÅŸları (Sahabe’i Kiram) kendisi için beÄŸendiklerini, baÅŸkaları için de beÄŸenmeleri ve bir kiÅŸinin hidayetine vesile olmanın deÄŸerini bilme adına Ä°stanbul, Diyarbakır, Bitlis, Gaziantep, Kıbrıs vb. yerlere “Hidayet Seferleri” düzenlemiÅŸlerdir. Osmanlı Devleti sınır boylarına da hidayet meÅŸalesini yakacak derviÅŸleri dergâh, tekke, zaviye ve ribata taşımışlardır.
ÇÄ°N’E HÄ°DAYET YOLCULUÄžU
Peygâmber’in dayısı, saÄŸlığında Cennet ile müjdelenen, ok kullanımında uzman ve ordu komutanı Sad Bin Ebu Vakkas (R.A.) beÅŸbin kilometre uzaktaki Çin’in Hong Kong Åžehrine giderek “Hidayet Seferini” baÅŸlatmış, hidayet meÅŸalesini yakmıştır. Halbuki, kendisi Mekke’de kalabilir Kâbe’yi seyreder veya Medine’de kalır kâlb gözü ile Peygâmberimiz (S.A.V.) ile sohbet edebilirdi. Bir hidayet kıvılcımı bir toplumu yakar.
HÄ°DAYET ZÄ°YARETLERÄ°
Peygâmberimiz Hazreti Muhammed (S.A.V.) Ebu Cehil hidayete ersin diye, evine 27 defa gitmiÅŸtir. KiÅŸiyi markaja almak, özel ilgilenmek, diyalog kurmak en etkili yöntemdir. Hidayet meÅŸalesinin sürekli yanması ve bizim sevaplarımızın da artması için evlere, iÅŸyerlerine özellikle ziyaretler yapmalı, hediyeler götürmelidir. Sivil Toplum KuruluÅŸlarına tanıdıklarımızı, arkadaÅŸlarımızı, dostlarımızı davet etmelidir.
HÄ°DAYETÄ°N ZITTI
Hidayetin karşısında duranlar, ya gâflet veya dalalet içindedir. Allah'a iman etmiÅŸ ancak emir ve yasaklarına karşı duyarsız veya ilgisiz kalan kiÅŸi gaflette, Hak yoldan sapma göstermiÅŸ materyalist ideolojilerin güdümüne girmiÅŸ kiÅŸi dalalettedir, iÅŸbirlikçidir. Ä°slâm Bilginleri “En Büyük Keramet Ä°stikâmettir” demiÅŸlerdir. Silah kullanımında milimetrik sapma mermiyi hedefe ulaÅŸtırmaz. Bir kiÅŸinin, bizi bir kez aldatmasına gâflet, ikinci defa aldatmasına dalalet, üçüncü kez aldatmasına da hıyanet denir.
EL-HADÄ°’YE (C.C.) TEÅžEKKÜR
Åžeytan’a, GüneÅŸ’e, Ay’a, ateÅŸe, ineÄŸe, fareye, penise ve Buda heykeli’ne tapanların ülkesinde de doÄŸmuÅŸ olabilirdik. Müslümanların yoÄŸun olduÄŸu bu topraklarda Dünya’ya gelmek bizler için büyük bir nimettir ve Cenab’ı Hakk’a sonsuz teÅŸekkür etmemiz gerekir. Hidayetimiz nedeniyle Irkçı Siyonizm’den, materyalist ideolojilerden uzak duruÅŸumuza da ayrıca ÅŸükür etmemiz gerekir.
HÄ°DAYETÄ°MÄ°Z KARARMASIN
Bizden kimler yararlanıyor? Hangi ideolojiye hizmet ediyoruz? Birisinin güdümüne girmiÅŸ ve aklımızı kiraya vermiÅŸ miyiz? Åžeytan ve iÅŸbirlikçilerinin algılarına, nefsimizin de aÅŸağılık arzularına uymuÅŸ muyuz? Bunların muhasebesini yapmazsak Allah (C.C.) korusun, hidayetimiz kararıp da ayağımız kayabilir veya topuklarımızın üzerinden geriye doÄŸru dönebiliriz, kâlbimiz ise mühürlenebilir.