VÄ°DEO GALERÄ°
FOTO GALERÄ°
KÃœNYE
FÄ°RMA REHBERÄ°
Ä°LAN REHBERÄ°
BÄ°ZE ULAÅžIN
YAZARLAR
H24HBR

@ Haber Tarihi : 21 February 2021 14:01:38

0 Yorum

Kez Okundu.

Hak Şamarının Sesi Olmaz

HAK ÅžAMARININ SESÄ° OLMAZ

H24/Makale/Ä°smail Okutan

Zulümlele abat olunmaz, zulüm baÅŸlı başına bir karanlıktır çünkü. Zulüm denince akla gelen savaÅŸ, iÅŸkence ve ÅŸiddet gibi sadece baskıya ve zorbalığa dayanan insanlık dışı muameleler deÄŸil bunlarla birlikte aynı zaman da hak ve adaletin yerini bulmaması, emanetin sahibinden baÅŸkasına verilmesi, görevlerin ehil olmayanlara verilmesidir. Zulümlerin en büyüÄŸü ise Allah’a ait olan yetkileri insanın kullanmaya kalkışmasıdır. Bunlardan bir tanesi insanı Allah’ın takdir kıldığı memleketinden kovmak, sürgün etmek, insanı yerinden ve yurdundan etmek, evini barkını yakmak ve yıkmak, hayatı zindan etmektir.

Ä°ÅŸte bu zulümlerden biri çok acı ve çok dramatik bir ÅŸekilde ülkemizde yaÅŸanmıştı. Ä°stiklal savaşının ardından yeni Türki’ye Cumhuriyeti kurulup meclis çalışmaya baÅŸlayınca saltanat kaldırılmış ancak dünyada tüm Müslümanları bir arada tutan halifelik makamı devam ediyordu. Saltanatın kaldırılasının ardından 8 Kasım 1922'de, meclisteki oylamayla Abdülmecit Efendi halife olarak seçilmiÅŸti. Son halife Abdülmecit Efendi, kedisine halife seçildiÄŸi bildirildikten sonra tüm Ä°slam dünyasına yönelik bir bildiri yayınladı. Ardından meclis heyeti ile birlikte Hırka’i Åžerifi ziyaret ederek görevine baÅŸlamış, ardından Cuma alaylarına çıkmış, yabancı elçileri kabul etmiÅŸti. Ankara Hükümeti ise tüm bunlardan rahatsız olmuÅŸtu. Bunun üzerine TBMM’ ye verilen bir teklif ile 3 Mart 1924’te halifelik kaldırılarak 1350 yıllık Ä°slami bir kurum da ortadan kaldırılmış oldu. HalifeliÄŸin kaldırılması ile birlikte aynı kararda Osmanlı hanedanı da çoluk çocuk, kadın yaÅŸlı demeden bütün fertleri yurtdışına sürgün edildi.

Bu zulmün dramatik yönü sadece hanedan mensuplarının yabancı memleketlerde sürgün, gurbet ve sefalet hayatı yaÅŸamaları, yalnız ve sahipsiz kalmaları deÄŸil onlarla birlikte halifelik makamı ilga olduÄŸu için tüm ümmetin baÅŸsız kalmasıdır. Bunun sonucunda da tesbih taneleri gibi dağılması, bin bir türlü savaÅŸ, iÅŸgal, katliam ve talan ile sömürülmesi, yakılması, yıkılması ve müstemleke haline dönmesidir. Daha büyük dram ise sahipsiz kalan Müslüman ülkelerin, Müslüman toplumların tıpkı Osmanlı hanedanı gibi açlık, susuzluk, sefalet, sürgün ve iÅŸkence içinde zindan hayatı yaÅŸaması ve esaret altına girmesidir.

Uzun yıllar ecnebi memleketlerinde beÅŸ kuruÅŸa muhtaç olarak ser sefil, sefalet içinde adeta açlıkla mücadele ederek, bazıları asırlarca efendilik yaptıkları ülkelerde hizmetçi olarak yaÅŸadı hanedan mensupları. ÇoÄŸu kez cenazeleri bile sahipsiz kaldı. Temeli Lozan’da verilen sözlere dayanan bu karar Müslüman yüreklerde büyük yaralar açmıştı. Ancak savaÅŸtan yeni çıkmış, tarumar olmuÅŸ ülkede bu konuda yapılacak bir ÅŸey kalmamıştı. Ä°tiraz edebilecek bir güç, bir durum da kalmamıştı. Lozan’da emperyalist güçler aslında söyle demiÅŸlerdi: ‘‘Size bedeninizi geri vereceÄŸiz ancak siz de bize ruhunuzu teslim edeceksiniz,’’ demiÅŸlerdi. Ä°ÅŸte halifenin sürgün edilip Avrupa ülkelerine gönderilmesi ile adeta ruhumuzu bu emperyalist güçlere gönderip teslim ediyorduk.

https://www.4x4bet123.com/ https://www.4x4bet123.com/

Sürgün kararı üzerine Abdülmecid Efendi ve ailesi de diÄŸer Osmanlı hanedanı üyeleri gibi yurtdışına sürgüne gönderildi. Eski Åžark Ekspresi ile çıktıkları yolculuk, Osmanlı hanedanı için aslında yeni bir hayatın daha doÄŸrusu büyük sıkıntıların, sefalet dolu bir hayatın baÅŸlangıcıydı. Sonu belli olmayan bir yolculuktu bu, nasıl geçeceÄŸi, nerede karar kılacağı belli olmayan bir sürgün hayatıydı bu. Önce Ä°sviçre’ye gitmiÅŸ, oradan Fransa’ya geçmiÅŸti. Halife Abdülmecid'in sürgün hayatı, 1944 tarihinde Paris'te yalnızlık içinde vefat etmesiyle son buldu. Cenazesinin Türkiye’de defnedilmesine izin verilmedi.

Dolmabahçe Sarayı'ndan alınan halife, ailesi ve özel kalem müdürüyle birlikte, Avrupa'ya gönderilmek üzere Çatalca Tren Garı'na getirildi. Bir sorun çıkmaması için Sirkeci deÄŸil Çatalca Tren Garı özellikle seçilmiÅŸti. Gerçekten de halife ve maiyetindekiler olaysız gürültüsüz bir ÅŸekilde ülkeden uzaklaÅŸtırıldılar. Kimsenin ruhu duymadan koskoca halife geri dönüÅŸü olmayacak bir ÅŸekilde sürgüne gönderildi. Unutmamak gerekir ki; hak ÅŸamarının sesi olmaz ama yarası da hiç iyi olmaz. Haksızlığın yanında yer almanın sonu her zaman hüsrandır. Ä°ÅŸte Haccacı Zalim. Ä°ÅŸte Firavun, iÅŸte Hüsnü Mübarek. Ä°ÅŸte Çavusesku, Ä°ÅŸte Ebu cehil.

Osmanlı hanedanının sürgüne gönderildiÄŸi 3 Mart 1924 tarihinden tam 96 yıl sonra 2018’de Türkiye'de ilk defa Osmanlı hanedanından bazı kiÅŸiler siyasete atıldı. Tarihin özüne dönmeye baÅŸladığı, tarihin adeta bu haksızlıkları yapanları tokatlayıp dövmeye baÅŸladığı bir milattır bu tarih. Her zaman söylendiÄŸi gibi bir ırmağı mecrasından çıkarabilirsiniz ama o ırmak akar, akar bir gün gelir yine kendi yatağına, kendi mecrasına geri döner, yine kendi yatağından akıp gider. Aktığı toprakları sular, aÄŸaçlara, bitkilere, hayvanlara, insanlara, insanlığa can verir, hayat verir. Irmaklar tutsak edilemez çünkü.

Allah zalimlere mühlet verir ama sonsuza kadar fırsat vermez. Hiç bir zaman zulümle abat olunmaz. Zulümle abat olan olursa da akıbeti berbat olur. Ä°nanıyorum ki gelecekte en gür seda Ä°slam’ın olacaktır ve Ä°slam’ın nuru yeniden aydınlatacaktır yeryüzünü. Bütün yeryüzü acılarını dindirip kahır karası hüzünleri bitirecektir. Ä°slam’ın nuru, esaret zincirlerini kırıp bir kenara atacak ve yeryüzüne aydınlığı hediye edecektir.

Henüz Bu Haber İçin Yorum Yapılmamış
Adınız Soyadınız
Güvenlik Kodu
https://www.facebook.com/rhvmimarlik/videos/557660301802778
Yazar Bilgisi

ismail  OKUTAN ismail OKUTAN h24habrgmail.com Tüm Yazıları

BENZER HABERLER