VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
KÜNYE
FİRMA REHBERİ
İLAN REHBERİ
BİZE ULAŞIN
YAZARLAR
H24HBR

@ Haber Tarihi : 01 May 2020 05:17:15

0 Yorum

Kez Okundu.

ERBAKAN’IN SENDIKACIYA EMEK DERSİ

ERBAKAN'IN SENDIKACIYA EMEK DERSİ

Erbakan'ın şaşkına çevirdiği sendikacı "Yüzde 35 zam" talebiyle dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan'ı köşeye sıkıştırmak niyetiyle Başbakan'ın karşısına dikilen sendikacı aldığı cevapla nasıl şok oldu? Türk-İş Genel Mali Sekreteri ve Demiryol-İş Sendikası Genel Başkanı Ergün Atalay, “28 Şubat’ta Türk-İş ile ilgili o yapının içinde olduğumuz söyleniyor, doğrudur, olmamamız gerekiyordu” demiş… ‘Ba’de harabü’l-Basra!’ demek gerekir mi, bilmem. Ama geç yapılmış olsa da, bir yanlışın itiraf edilmesi güzel bir şey. Gelin o günlere doğru kısa bir yolculuk yapalım sizinle: Yılın ikinci döneminde kamu işçilerine yapılacak zammı görüşmek üzere Başbakanlığa giden sendika başkanı oldukça heyecanlıdır. Kapının önünde görüştüğü ve çoğu ile zaten ahbap ilişkisine sahip olduğu gazetecilere oldukça iddialı şeyler söyler. Başbakan ve ilgili bakanın canına okuyacaktır.

 

Temsil etmekte olduğu işçilere, müteakip altı ay için en az yüzde 35 zam istemekte kararlıdır. Dönem yüksek enflasyonun yaşandığı bir dönemdir ve altı aylık zam görüşmelerinde genellikle yüzde 20 civarında zamlar yapılmaktadır. Sendika başkanı, yeni kurulan hükümetin Başbakanı ve ilgili bakanını köşeye sıkıştırmaya, onlara hadlerini bildirmeye niyetlidir. Görüşmeler başladığında, Başbakan işçiler için ne kadar zam istediklerini sorar. Sendika başkanı söyleyeceklerinin tesirini artırmak için bir süre bekledikten sonra, “yüzde otuz beş zam istiyoruz” der. Başbakan şaşırmıştır.

“Anlamadım” der, “ne kadar istiyoruz dediniz?” Sendika başkanı keyifle ve daha yüksek bir sesle tekrarlar: “Yüzde otuz beş zam istiyoruz”. “Siz deli misiniz?” der Başbakan, “ne söylediğiniz farkında mısınız? Bu zamanda bu kadar zam istemek de ne demek?” Sendika başkanı daha da keyiflenir. “Evet, tabii ki ne istediğimizin farkındayız” der. Evet, işte onlara hadlerini bildirmeye başlamıştır.

Başbakan şunları söyler sendika başkanına: “Siz bir işçi sendikasının genel başkanısınız. Enflasyonun bu kadar yüksek olduğu bir ortamda, aldıkları ücretler günden güne eriyen işçiler için en azından enflasyon oranında bir zam istemeniz gerekirken, enflasyonun altında bir talepte bulunmanız, doğrusu beni şaşırttı.” Toplantıdan çıkar çıkmaz etrafa nasıl hava atacağı hususunda düşüncelere dalmış olan sendika başkanı, konuşulanları duymuş, ancak ilk anda algılayamamıştır. Başbakan konuşmasını sürdürmektedir: “Siz ne düşünürseniz düşünün

https://www.4x4bet123.com/ https://www.4x4bet123.com/

 Biz iktidar olarak çalışanlarımızı enflasyona ezdirmek istemiyoruz. Dahası onların milli gelirden alacakları payı da, kademeli olarak mümkün olduğu kadar artırmak niyetindeyiz. Bu sebeple, siz her ne kadar yüzde otuz beş zam istiyor olsanız da, biz işçilerimize önümüzdeki altı aylık dönem için yüzde elli beş zam vereceğiz!” Sendika başkanı, manasız bakışlarla Başbakana ve yanındakilere bakar uzunca bir süre. Oradakilerden birisi yanına gelip, Başbakanın söylediklerini tekrarlar. Görüşmeden çıkan sendika başkanı toparlanamamıştır bir türlü. Heyecan ve merakla kendisini bekleyen gazetecilere doğru dürüst bir şey söyleyemeden Başbakanlıktan ayrılır. …………………….

Yukarda aktarmaya çalıştığım görüşmeyi, toplantıya katılanlardan birisinden dinlemiştim. Herhalde anladınız, görüşmedeki Başbakan 54. Hükümetin Başbakanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan, muhatabı da dönemin sendika genel başkanlarından birisidir. Sendikacılık hayatı boyunca bir daha benzerini görmediği bir davranışla karşılaşmış olmalıydı başkan. Ve muhtemelen uzunca bir süre de, işçilere bu kadar yüksek zamları sağlamış olmakla öğünmüştür.

İşte bu sendika başkanı, bir sonraki zam döneminde de çalışanlara ve üretenlere yüksek zamlar yapan iktidarı bir an evvel işbaşından göndermek için kurulan ‘Beşli Çete’ye dahil olmuştu. Hani şu, soygun düzeninin tekrar hakim kılınması için 28 Şubat Dönemi’nde kurulan Beşli Çete’ye…

Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu’nu, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’ni, Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu’nu ve hatta Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun Beşli Çete’ye katılmasını bile anlayabilmek mümkündü. Ama Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nu, yani Türk-İş’i anlamak, işte o bayağı zordu. 

Henüz Bu Haber İçin Yorum Yapılmamış
Adınız Soyadınız
Güvenlik Kodu
BENZER HABERLER