VÄ°DEO GALERÄ°
FOTO GALERÄ°
KÃœNYE
FÄ°RMA REHBERÄ°
Ä°LAN REHBERÄ°
BÄ°ZE ULAÅžIN
YAZARLAR
H24HBR

@ Haber Tarihi : 16 August 2021 00:29:51

0 Yorum

Kez Okundu.

Emir Tenkit Edilir Mi?

EMÄ°R TENKÄ°T EDÄ°LÄ°R MÄ°

MGV Milli Gençlik Vakfı Eski BaÅŸkanı Nevzat LALELÄ°  Müslümanların olması gereken ÅŸekilde yaÅŸaması ve tavırlarını yerinde zamanında söylenmesi gerektiÄŸini ve Emir ve itiatler kimlere nasıl hangi durumlarda yapılır? sorularına açıklık getirdi.

işte Laleli'nin o aydınlatıcı paylaşımı

Bizler çok ÅŸükür inançlarımıza baÄŸlı insanlarız. Fert olarak Ä°slam’ın ÅŸahsımızı ilgilendiren konuları ile de toplum olarak bizlerden istenen emirlerine de uygun hareket etmeye çalışırız. Çünkü Ä°slam’ın bir bütün olduÄŸuna inanırız.

Müslüman toplumu ayakta tutan baÄŸlardan biri Allah’ın (c.c) toplumumuzu ilgilendiren ve Medine de inzal olan ayetlerine uymak ise Ä°slam’ın diÄŸer bir rüknünün Emir’e baÄŸlı olmak ve onun emirlerine uymak olduÄŸuna inanan insanlarız. Hatta o kadar ki “Peygambere itaatin Allah’a itaat, Peygambere isyanın Allah’a isyan. Emir’e itaatin Peygambere itaat, Emir’e isyanın ise Peygambere isyan olduÄŸunu... Hadis-i Åžerif” biliriz.

Ancak bir ÅŸeye daha inanırız ki Emir de Allah’ın bir kuludur ve her kul gibi o da hata ile maluldur. Nitekim Hadis-i kutsi de Cenab-ı Hak’kın; “Sizler hatasız kullar olsaydınız sizi helak eder, yerinize hata eden ve af dileyen kullar halk ederdim” buyurmaktadır.

Zamanımız Müslümanlarına ÅŸöyle yanlış bir inanç yerleÅŸmiÅŸtir. “Emir’in her yaptığında mutlaka bir hikmet vardır.” DoÄŸrudur. Verilen emirlere bizim aklımız varmasa da onun arkasında bizim bilemediÄŸimiz bir takım sebepler mutlaka bulunur.

Peki, ya Emir hata ederse (ki bu mümkündür) ona bu hatalarını kimler ve nasıl bildireceklerdir?

EMÄ°RE HATALARINI BÄ°LDÄ°RME

Ä°slam’da bir diÄŸer önemli esas “zanla (su-i zanla) hareket etmemektir. Hucurat suresi 12. Ayette Cenab-ı Hak; “Ey inananlar! Zannın çoÄŸundan sakının. Zira zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin suçunu araÅŸtırmayın...” buyurmaktadır.

Öyle ince bir çizgi tarif ediyor ki bize Allah (c.c); Emir de olsa bir hata varsa hem hatalar söylenecek ve hem de açıkça bilmediÄŸimiz konuların arkasına düÅŸülmeyecek yani zanla hareket edilmeyecek.

Bunun için Emir’e hatasını bildirecek insanın, konuyu “ilmel yakin veya aynel yakin bilmesi” yetmeyecek onu “hakk’el yakin bilmesi” gerekecektir.

Bizde hataları bildirmenin bir inceliÄŸi de hatanın, o hatayı yapan ferde ait olduÄŸu mu yoksa toplum önünde yapılıp yapılmadığı, hatanın toplumu ilgilendirip ilgilendirmediÄŸine iyi bakmaktır.

EÄŸer hata ferdî ise bu hata, o ÅŸahsın kendisine baÅŸ baÅŸa iken söylenmeli, bir kalabalık huzurunda söylenecekse hatayı yapanın ismi gizli tutulmalı ve sadece hata belirtilerek “Ä°çimizde ÅŸöyle hatalar yapan arkadaÅŸlarımız var. Bu hatalar inançlarımıza göre yanlıştır ve düzeltilmelidir” denmelidir. Hatası olan insan bu ikazdan kendi hatasını anlayıp onu düzeltmesi beklenmelidir.

Bu ikaza raÄŸmen hata devam ediyorsa o zaman sadece hata yapan kardeÅŸimizin bu hatadan kurtulması gaye edilerek onu bir üst kademeye bildirmektir. Memursa amirine, öÄŸrenciyse hocasına, iÅŸçiyse patronuna hatayı da hata yapanı da bildirmektir. Çünkü bir üst makam hata yapanın hatasını düzeltmeye yetkili makamdır.

https://www.4x4bet123.com/ https://www.4x4bet123.com/

EÄŸer hata toplum önünde yapılmış ve toplumu ilgilendiriyorsa hatanın düzeltilmesi de toplum önünde yapılır. Burada dikkat edilecek ÅŸey hata yapan insanın nefsini kışkırtmamak olmamalıdır.

ZAMANIMIZDA TENKÄ°T

Yani zamanımızda parti, sendika veya geliri bol dernek kongrelerinde ve genel kurullarında yapıldığı gibi “tenkit etmek benim hakkımdır” diyerek mikrofonu eline alarak ve muhatabını birebir hedef göstererek yapılan tenkitler yanlıştır.

Tenkiti yapılan insanın izzet-i nefsi zedelenirse o da buna cevap verecek sonra her iki tarafın adamları birbirlerine girecek, havada sandalyeler uçuÅŸacak, kafalar gözler yarılacak...

Ve aynı teÅŸkilat içinde bile insanların birbirleri ile boÄŸuÅŸtuÄŸunu gören üyeler veya dertlerine çare arayan halkın umudu kırılmakta “bunlar kendi içlerinde birlik ve beraberliÄŸi saÄŸlayamıyorlar. Bizim dertlerimize nasıl çözüm bulacaklar?” karamsarlığı içine gireceklerdir.

AÅŸağıda Asr-ı Saadet döneminde “AÅŸere-i mübeÅŸÅŸere – hayatında cennetle müjdelenmiÅŸ 10 kiÅŸi” den biri, Peygamberin Devlet BaÅŸkanlığı makamını iÅŸgal eden Halife, “El adl-ü esasül mülk – Adalet mülkün temelidir” kaidesini koyan kendi döneminde iÅŸleten insan, Hazret-i Ömer’in toplum içinde nasıl tenkit edildiÄŸini ve buna nasıl cevap verdiÄŸini göreceksiniz.

Hazret-i Ömer bir gün bir hutbe verirken;

“Ey Müslümanlar, dinleyin ve itaat edin” deyince, orada hazır bulunan Müslümanlardan biri;

“Ya Ömer. Seni ne dinleriz ve ne de sana itaat ederiz” dedi. Hazreti Ömer bunun sebebini sorunca da;

“Aynı savaÅŸta beraber bulunduk. SavaÅŸ ganimetlerini eÅŸit bir ÅŸekilde paylaÅŸtık. Ama orada elimize geçen kumaÅŸtan benim ÅŸu zayıf vücuduma bir elbise çıkmazken, senin bu iri vücuduna bir elbise nasıl çıktı?” dedi.

Hazreti Ömer Müslümanlar arasında bulunan oÄŸlu Abdullah’a, “Ey Abdullah. Sen konuÅŸ” dedi.

Abdullah Bin Ömer; “Aynı savaÅŸta ben de bulunmuÅŸtum. Bana da ganimetten düÅŸen pay sizinkilerle aynı idi. Ancak babam hem Halife ve hem de elbisesi de çok eskiydi. Ben bana düÅŸen payımı da babama vererek iki pay ile ona bir elbise yaptık” diye cevap verdi.

Ä°tiraz eden ve soruyu soran ve Müslüman bu cevap üzerine; “Ey Ömer. KonuÅŸ. Hem seni dinleriz ve hem de sana itaat ederiz” dedi.

Henüz Bu Haber İçin Yorum Yapılmamış
Adınız Soyadınız
Güvenlik Kodu
https://www.facebook.com/rhvmimarlik/videos/557660301802778
Yazar Bilgisi

H24 Haber H24 Haber infokariha.net Tüm Yazıları

BENZER HABERLER