DÜNYA ve AHİRET DENGESİ

H24/ Makale/ Mehmet Ali BİÇER 

Bütün insanlara Dünya ve Ahiret saadetinin reçetesini sunan, Evrensel ve Çağlarüstü Vahy Sistemi İslâm Dini, orta yolu benimsememizi ve dengeli, ölçülü bir hayat sürmemizi özellikle tavsiye etmektedir. Hedefi ise bizlerin akıl sağlığıdır. İfrat (çokta aşırılık) ve tefrit (azda aşırılık) yasaklanmış “Vasat Ümmet – Bakara;143” olmamız ve merkezde kalmamız Cenab’ı Hakk tarafından istenmiştir.

MUTLULUĞUN REÇETESİ

Gezegenler ile canlıların yapısı bir denge üzerine yaratılmıştır. Milimetrik ve gramaj sapmaları dengeyi bozar. Dünya’nın yirmiüçbuçuk derece eğik oluşu, kanımızda üç gram demirin varlığı gibi. Beslenmede, uykuda, çalışmada, tüketimde, ibadetlerde, hayr ve hasenatta, sevgide, sevinçte, umutta, korkuda, dostlukta, düşmanlıkta dengeli yaşamak zorundayız. Kısaca; Mutlu olabilmenin reçetesi, Dünya ve Ahiret hayatımızı dengeli tutmaktır.

ALTIN DEĞERİNDE BİR ÖĞÜT

Bilge insanlardan öğüt dinlemek, olaylardan ibret almak öğrenmenin en kolay ve en ucuz olanıdır. Rahmet Peygâmberi, Örnek Modelimiz Hazreti Muhammed (S.A.V.)’e bir kulak verelim; Dünyasını ahireti için, ahiretini ise dünyası için terk eden kimse, hem dünyası, hem de ahireti için çalışmadıkça sizin hayırlınız olamaz. Zira dünya, ahirete erişmek içindir. İfrat ve tefritten uzak dur, vasatı tercih et. Çünkü; İşlerin en hayırlısı orta olanıdır.

ÖLÇÜ KUR’AN VE SÜNNETTİR

Rehberimiz Hz.Muhammed (S.A.V.)'in yemesi-içmesi, giyinmesi, oturup-kalkması, konuşması, aile hayatı, insanlarla ilişkisi, cihadı, ibadeti, tebliği ve bütün hayatı dengeli olmuştur. Kırmızı çizgiler (Haramlar, yasaklar) esas alınarak ve israfa düşmeden dünyevi ihtiyaçları karşılamak, ahireti de unutmamak gerekir. Hristiyanlar; Hz. İsa (A.S.)’ı aşırı sevmekle ifrata, Yahudiler ise Zekeriyya (A.S.)’ı sevmemekle tefrite düştüler.

CENAB’I HAKK DİYOR Kİ;

Allah’ın sana verdiğinden âhiret yurdunu kazanmaya bak ve dünyadan nasibini unutma! Allah sana ihsan ettiği gibi, sen de insanlara ihsanda bulun. Yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya çalışma! Şüphesiz Allah bozguncuları sevmez.” (Kasas Suresi:77)

DÜNYA, İNSANI ALDATIR

Reklam, rekabet, moda, kariyer, marka tutkusu, farklı olma dürtüsü, israfa dayalı tüketim, ihtiras ve şeytanın telkinleri dünyevileşmenin tetikleyicileridir. Kur’an’ı Kerim “Sakın dünya hayatı sizi aldatmasın.” (Lokman:33) ifadesiyle bizleri uyarmaktadır. Bizim amacımız Allah’ın (C.C.) hoşuna gitmek olmalıdır. Örnek Modelimiz Hz.Muhammed (S.A.V.) Bütün Dünya nimetleri ayağına serildiği halde, O sade (mütevazi) bir hayatı tercih etmiştir. İnsanların değer ölçüsü, kazançları ve satın aldıkları eşyalar olmamalıdır.

DENGELER BOZULURSA

Konforlu lüks hayat ile dünyevileşme, insanların kişiliğini ve karakterini bozar. Dünya ve Ahiret dengesinin, Dünya lehine bozulmasını Hz.Mevlâna (K.S.) şöyle tasvir ediyor; Gemi, suyun üzerinde ne kadar yüzerse yüzsün, şayet yarıkları yoksa ve içine su almıyorsa, batmaz. Aynen bunun gibi insan da dünyada ne kadar çalışıp mal sahibi olursa olsun, şayet kazandıkları kalbinde yer etmezse, ona bir zararı olmaz.

ALLAH ve AHİRET VARDIR

Kuşlar iki kanadıyla uçar. tren iki ray üzerinde gider. İnsan beden ve ruh sahibidir. Bedensel dengemiz bozulunca nasıl ki obez veya cılız oluyorsak, Manevi hayat dengemiz de bozulunca “Güzel Ahlâk Yoksunu” oluruz. Dünya için “Fani-Yalancı” deyimi boşuna söylenmemiştir. Zararın neresinden dönersek, o bizim için kâr olacaktır. Hepimiz için geçerli, dünyevi önerilerimiz:

1.Derece; Zorunlu, hayati ihtiyaçlar

2.Derece; İşi kolaylaştırıcı ihtiyaçlar

3.Derece; İhtiyaçlarda estetik aramak

• Dünya-ve-Ahiret-Dengesi
• Birinci-Dünya-Savaş
• Mehmet-Ali-BİÇER