"Dava adamı" ve özgürlük!

H24/ Makale/ Adil AVAZ 

Önce öğrettiler uğruna kavgaya tutuşulacak "izm"leri. Gerek gördüklerinde, milliyetçi, sosyalist veya (laik tarafından) din sosu ekleyerek öğrettiler. Mevcut düzenlerin atölyelerinde seri olarak üretilen "dava adamları"nın, esasen makam ve para sıcaklığında eriyen "kardan adamlar"ın öğretileriymiş meğer tüm bunlar. Öyle ya, Allah'ın öğretilerini öteleyenlrin beynini tanrıların işgal edeceğini de ancak zaman öğretiyor.

Tanrılarının buyruğunda sınıflandırılıp ihraç ve ithal edilen bu üretilen malların yegane mücadelesi, insanlığa musallat olan kan emici vampirlerin değirmenine su taşımaktan ibaret olduğuna şahid olduk.

Bukalemun misali konjoktürel yapının dindarı, ırkçısı, komunisti oldular. Her asırda, üretilen bu kahramanların öğretilerine, itiraz edip; ibadet etmeyi reddedenler hainlikle suçlanmışlardır. Putperestlik, ezik toplumların sığınağıdır. Özgürlük ve adaletten nasiplenmiş toplumlarda böylesi sığınaklar çok azdır.

Allahtan başka ilah tanımayanlar, insan, heykel veya diğer yaratılmışların kutsallaştırılmasına itiraz edip, kula kulluğa karşı direnenler esasen gerçek özgürlükçülerdir.

Onlar ki doğanın ve içindekilerinin, ancak fıtri olan eylemlerine eyvallah diyebilenlerdir. Yeryüzü insanları, doğuşlarıyla beraberinde getirdikleri haklarını koruyabildiği oranda özgürdürler. Bu haklarından tabuları adına taviz verdikleri oranda ise köleleşirler.

Kölelerin hayatı ise, bazen kravatlı, bazen de aç karın yalın ayakla ağalarına hizmet etmekle, onları alkışlamakla geçer.

• Dava-Adamı-Özgürlük
• Adil-Avaz