DAVA Nedir Dava Adamı KİMDİR?

H24/ Makale / Talip AKSOY

Van Kalesinden düşerken Eyvah Davam! diyen Büyük üstad Bediüzzaman ve Davam diyerek 40 yıl çile çeken, Üstad Necmeddin Erbakan Hocaya Allahtan Rahmet diliyorum.

Iki kıymetli üstadlarımız da hayatta iken anlaşılamadılar. Vefatlarından sonra yolundayız diyen Talebelerinin de ders alması için bir Serzeniş makalemizdir.

Dava! Her insanın zihninde farklı anlamı olan bir kelime! Gerek anlamı ve gerekse zihinde oluşturduğu çağrışımla insan için pek çok anlam ifade etmesi bir yana aynı zamanda çevresinde oluşturulan deruni anlamla birlikte kutlu bir hale bürünen bir kelime!

Sözlükler dava için birçok tarif yapsalar da insanlar davayı bir değer ve inanç manzumesi olarak anlamışlardır. İnsanın ve insanlığın kurtuluşuna vesile olacak yegâne yol olarak görülmüştür dava!

Insan ve Toplumların kültürel ve inançlarına göre kutsal amaçları uğrunda verdikleri mücadelenin adıdır dava.

Tüm dünyanın barış içinde huzurlu bir hayat sürmesinin yoludur aynı zamanda. Haksızlıkları ortadan kaldırmak için hedefleri olan bir fikri harekettir dava!

Hak adına çıkıp ta, Mescid de, Memlekette, Teşkilatta, Kavmiyetçilik yapmayla, iftira atmayla il başkanı olursunuz!

Belediye Başkanı olursunuz!

Müteahit olursunuz!

Mağaza sahibi de olursunuz!

Mal mülk sahibi de olursunuz elbette ama Dava Adamı olamazsınız. Dava da herkeze ihtiyaç var çünkü, Egolar, kibirle Ebe cahillerin yanında kaldı artık.

DAVA adamı protokollerde bulunayım derdinde değil, ideolojisine Aşkla , dert ile candan bağlı serdengeçtidir.

İyinin, güzelin, doğrunun ve faydalı olanın hayata hâkim olmasının kelimelerde anlam bulmasıdır. Zira iyinin, güzelin, doğrunun ve faydalı olanın hâkim olduğu bir dünyada ancak insanlar Huzura erebilirler. Saadete ermek de davanın nihai hedeflerinden birisidir.

İlk insandan günümüze değin gelen milyarlarca insanın her birisinin ayrı ayrı davaların olabileceğini düşünebiliriz. Her insanın kendine has bir dünyası ve bu dünyada kendince doğruları vardır.

Kimisi için ulvi bir uğraşı, kimisi içinse süfli bir amaçtır. Kimisi için yaşamın anlamı kimisi için emeline ulaşmanın aracıdır dava!

Âlemlerin Rabbi olan Allah, insanı bir başına bıraksaydı elbette herkes kendi doğrusu adına yani davası uğruna mücadele verirdi. İnsan; için Kuran-Kerim de Zayıf yaratılmıştır (Nisa suresi; 28)

insan Acizdir (Maide suresi; 30,30) Acelecidir (Enbiya Suresi; 37)

Hırsına düşkündür (Mearic Suresi; 19-21)

Ümitsiz ve yüz çeviricidir (İsra Suresi; 83) Nankördür (Hud Suresi; 9) İmtihan edilendir (İnsan Suresi; 2) Fakat bütün bu özelliklerin yanında insan ibadet etsin diye (Zariyat Suresi; 56)

Yeryüzünde halife olarak (Bakara Suresi; 30) yaratılmıştır. İnsan bu halifeliğe mazhar olabilmek adına iyilik ve kötülük kabiliyeti verilerek var edilmiştir. (Şems Suresi; 8-10)

İşte insan kutlu davası uğrunda iyilik ve kötülük işlemeye meyyal haliyle mücadeleye başlamıştır. Kötülüğün temsilde şeytan aleyhillane varken iyiliğin yeryüzünde hâkim olması görevi insana verilmiştir.

İnsanın şeytanla mücadelesi ilk yaratılıştan itibaren başlamış ve hepimizin malumu olduğu üzere şeytan aleyhillanenin isyanı ile bu safha bir sonraki adıma ilerlemiştir. İnsanın her zaman varmayı hedeflediği bir ideali vardır ve olmalıdır da.

İlk insandan günümüze değin verilen mücadele, bu idealin somut ifadesidir diyebiliriz aslında. Zira Hz. Âdem’den günümüze kadar bir mücadele söz konusudur. Dolayısıyla bir mücadelenin olduğu yerde iki taraf bulunmalıdır. Biz Hak ile batıl demekteyiz bu mücadeleyi tanımlarken. Bir yanda mutlak doğruyu savunan taraf (Hak) diğer yanda ise mutlak doğruya giden yoldan insanı çevirmek isteyen taraf (Batıl) bulunmaktadır. Hak ile batıl bir arada bulunmaz. Birisi hâkim ise yeryüzüne diğerinin güç kaybettiğinin işaretidir bu. Özetle dava iyinin, güzelin, doğrunun ve faydalı olanın yeryüzüne hâkim olmasıdır. Peki, dava tamam da dava adamı kimdir?

Nasıl insanlardır bu dava adamı dediğimiz insanlar?

Yukarıda ifade ettiğim hasletlerin vuzuha kavuşması için mücadele eden ve bu değerlerin karşısında olanlara hakikati anlatacak olan insan dava adamıdır. Dava adamı; inandığı değerleri hayatının her anında öncelikle yaşayan ve yaşatılması için çabalayan insandır.

Dava adamı; Hak uğruna yaptığı mücadelede önüne çıkan engeller karşısında yılan ve mücadeleden vazgeçen değil tam tersine her engelle birlikte mücadele azmini arttıran insandır.

DAVA ADAMI Dava Adamı hedefine kilitlenmiş heran Davasını düşünen bir sevdalarıdır. Asgari ücret ile çalışan aidatını ödeyen miskinlerdir. Cezaevi işkenceye direnen inançta sebattadır.

Dava adamı; kemiyetin keyfiyete galip gelemeyeceğinin bilincinde olarak kalabalıktan korkarak, aralarına katılarak onlardan olan değil o kalabalığın karşısına çıkarak gidilen yolun yanlış olduğunu korkusuzca haykıran insandır.

28 Şubat öncesine kadar, samimi olanların artık iktidar yoluyla rehavete düştüğü ve Dava Adamı ünvanını ,Dünya insanı olarak seküler bir yaşam ile sürdürmektedir.

Yola Sadakat, Dava, ümmet diyerek Edebiyat parçalayanlar, bulundukları salonlarda poz mücahidliği yaparlar. Infak ve zekat büyük ekseriyette verilmemektedir. Davanın ismi var ama varlığı ortada yoktur. Rantları Kutsal Dava olmuştur. Egoları, Lobileri evet Davaları olmuştur. Dava adamı; tufanı görmeden karada gemisini yapan, yanacağını düşünmeden ateşe atlayan, yarılmasını beklemeden korkusuzca Kızıldeniz’e dalan adamdır. Dava adamı; hakikat çeşmesinden kana kana su içerken o çeşmenin yalağından kovalar dolusu suyu aşırmayan insandır.

Dava insanı; “Mü’minlerden öyle erler vardır ki, Allah’a (c.c.) verdikleri sözde sadakat ettiler, kimi adağını ödedi, kimi de şehit olmayı bekliyor. Onlar asla verdikleri sözü değiştirmediler.” (Ahzab Suresi; 33/23) ayeti mucibince yeri geldiğinde inandığı değerler uğrunda ölüme gözünü kırpmadan giden insandır.

Kısaca dava adamı; hayatının her anında inandığı değerler uğrunda insanları davet eden ve diliyle söylediğini kalbiyle tasdik eyleyip haliyle anlatan insandır. Günümüz de rast geldiğimiz yukarıda Davayı ve Adamını açıklamıştık hasbelkadar.

Amerikancılıkla dava adamı olmaz, hertürlü melaneti yiyeceksin sonra mukaddes dava , Dava Adamı diyeceksin olmaz bre gafiller! Mekke de acıkınca heybesindeki, helvadan putu yiyen müşrik ile, insanları kendi ihtiras ve egolarına Kutsal islam davasını kalkan yapmak adiliktir. Dava Adamı davasının gerekliliğini yapacak. Yılmadan çalışacaktır. Sonuç Allaha kalmıştır diyoruz ya! Ya makamları işgal eden ismi Hasan, Hüseyin, Ali Mehmet olanların Yaptıkları dogrumudur bırakın onlarda kendi ihanetlerinde " Davalarının " gerekliliğini yapsınlar.

Muaviye’nin de bir davası vardı. Ehlibeyt düşmanlığı kendilerini zalim yaptı. Allah peygamber adına siyaset yapacaksınız ve size, sizin yanlışlıklarınıza karşı durakları çirkin ithamlarda bulunarak iftira edeceksiniz olmaz bre Hainler! Müslüman kardeşine mezhebi, kavmiyeti ve ekonomik şartlarından dolayı ayrıştırmalar bir insana en basta yakışmaz.

İLGİLİSİNE NOTLAR

* “Bir dava, uğrunda ölünecek kadar değerli değil ise, uğrunda yaşanacak kadar da değerli değildir!” Şamil Basayev * “Bu memleketin en büyük faciası, en seçkin evlatlarının beynini ve kalbini itlere peşkeş çekmesi! Halledilmesi gereken büyük dava, bu topraklar üzerinde münevverin nefes alabilecek hale gelmesi.”

Cemil Meriç * “Dava, bilen ve bilmeyen, anlayan ve anlamayan için tek: Hep solmayan renge, geçmeyen ana, pörsümeyen yeniye, bölünmeyen bütüne ulaşmak.” Necip Fazıl Kısakürek * “Bizim davamızda kimse kendi için yaşamaz, Herkes kardeşi için yaşar. Menfaati öldürmenin en kolay yolu budur.” Prof. Dr. Necmettin ERBAKAN Hak yolunun yolcuları , Dava erleri izdirap çile çekeceklerdir.

Onlar Öncekiler gibi olmadan cennete giremezler. Davanın Eri olunur. Mutahiti olunmaz. Muteahitler ve kalfaları ancak Rant için yıkarlar çevreye ve sadiklari bertaraf ederler. Onlara şöyle seslenmek isteriz siz sahte Adamlar! Bu yolda fazla kıyım yapamiyacaksiniz çünkü Allah Davasının sahibidir. Lobilerinizin de üstünde bir güç var ve Hak, zülme bir süre sonra devirecektir.

vesselam! Allaha  emanet  olun dostlar

• sivas-davası
• dava-adamı
• serdengeçti
• milli-görüş
• kudüs-davamiz-saman-alevî