Çıplaklığı Özgürlük, EleÅŸtirisini Gericilik Diye Dayatıyorlar 

H24/ Dr. Bekir TANK

 Hala Cumhuriyetin ilk yıllarındaki gibi azgındırlar!

Ä°stedikleri gibi giyinmek, istedikleri gibi yaÅŸamak, istedikleri gibi konuÅŸmak kendilerine yetmiyor. Her zaman “öteki” olarak gördükleri insanların nasıl giyineceklerine, nasıl yaÅŸayacaklarına ve nasıl konuÅŸacaklarına da müdahale ediyorlar. Bu da kibirlerini tatmine yetmiyor. Hakaret ediyorlar, iftira atıyorlar ve hedef gösteriyorlar. Hele hele bir kiÅŸi bu azgınların hoÅŸuna gitmeyen bir söz söylemeye görsün, iplerini koparıyorlar. Ve bütün bunları da bir hak olarak görüyorlar.

Bu saldırılarına geçenlerde bir yenisini eklediler. Bu kez de Konya Numune Hastanesi BaÅŸhekim Yardımcısı ve Ä°HH Konya Ä°l BaÅŸkanı Sayın Hasan Hüseyin Uysal’a saldırdılar.

Uysal’ın, toplumumuzu ifsat eden çıplaklığa, “Toplumun en zayıf yanı da en kuvvetli yanı da kadın. Konya'da bile göbeÄŸi, göÄŸüslerinin yarısı, omuzları, bacak uyluÄŸunun % 80'i açık tipler türedi. Bu teÅŸhir, 'beden görseli satma' deÄŸil mi? Beden satmaya giden yol, fa..ÅŸelik yolu deÄŸil mi? Cariyeler örtünmezmiÅŸ. Cariye mi bunlar!" sözleriyle yaptığı eleÅŸtiriyi hakaret ve iftiralarla boÄŸmaya çalıştılar.

Ne yazık ki, daha önce olduÄŸu gibi ÅŸimdiki hakaretleri de yanlarına kar kalıyor. DoÄŸruhaber gibi yayın organları ile AK Parti Konya Milletvekili Ahmet Sorgun gibi ÅŸahsiyetler dışında kimse oralı olmadı.

Dikkat ederseniz, çıplaklık da eÅŸcinsellik gibi Ä°stanbul SözleÅŸmesi ile birlikte büyük bir ivme kazandı. Çünkü yeryüzünü fesada boÄŸmak çabasında olan küresel azmanlar eÅŸcinselliÄŸi ve çıplaklığı bu sözleÅŸme ile uluslararası düzeyde tahkim ettiler.

Maalesef hala görmezden geliyoruz, ama toplumumuzu Ä°stanbul SözleÅŸmesinden daha fazla tahrip eden diÄŸer bir eylem de çıplaklıktır ve çıplaklık üzerinden gerçekleÅŸtirilen saldırılardır. AK Parti Hükümeti, her ne kadar gelen tepkiler üzerine Ä°stanbul SözleÅŸmesini iptal ettiyse de, izlediÄŸi aile politikaları hala bu doÄŸrultudadır. Dahası da var: Ä°ktidar ve muhalefet partilerinin yanı sıra her ikisine yakın kadın derneklerinin en büyük ortak paydaları da Ä°stanbul SözleÅŸmesidir.

Herhalde bu güruhun baÅŸörtülülere, sakallılara ve çarÅŸaflılara bir yandan kerhen tahammül ettikleri ve diÄŸer yandan onların olmalarından hazzettikleri tek yer Anıtkabir’dir!

Biz de bu vesile ile toplumu ifsat eden çıplaklığa dikkat çekiyor ve özellikle ebeveynleri kendi yükümlülüklerini yerine getirmeye davet ediyoruz.

Çevre, okul ve medyanın da etkisi inkâr edilemez, ama bize göre çıplaklığın yayılmasında ve çıplaklık kültürünün oluÅŸmasında, en büyük pay biz ebeveynlerindir. Çünkü çocukların tercihleri, bizim onlara giydirdiklerimizin sonucudur. Bizim çocuklarımıza yakıştırdığımız giysiler eÄŸer mahremiyet, edep ve hayâ gibi deÄŸerleri de içerir özellikte ise, çocuklarımızda da bu anlamda bir hassasiyet oluÅŸuyor.

Giysilerin rengi, uyumu ve yakışması kadar onların çocuklarımızın kiÅŸiliÄŸine yapacakları etkiyi de hesaba katmalıyız. Kaldı ki, bu hassasiyet çocuklarımızdan önce belki de biz yetiÅŸkinler için çok daha önemlidir. Zaten giyim de kiÅŸinin önemli amellerinden deÄŸil mi?

Giyimimize yönelik saldırılardan da ancak bu bilinçle kurtulabiliriz.

• Çıplaklığı-Özgürlük
• Çıplaklık
• 27-Yıl-Sonra-Gelen-Özgürlük
• demokrasi