VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
KÜNYE
FİRMA REHBERİ
İLAN REHBERİ
BİZE ULAŞIN
YAZARLAR
H24HBR

@ Haber Tarihi : 03 February 2022 23:08:53

0 Yorum

Kez Okundu.

Biz Neyin Derdindeyiz Suud Ve Avanesi Ne Yapıyor?

Biz Neyin Derdindeyiz Suud Ve Avanesi Ne Yapıyor?

H24/ Makale /Hazım KORAL

 Sayın okuyucumuz yaklaşık 8 seneden beri "Diyalog Ve Uhuvvet" formatı ile Kudüs TV'de programlar yapmaktayım. Programlarım ana tema olarak İslâm ümmetinin vahdeti ve kardeşliği üzerine olmaktadır. Genel anlamda Merhum Erbakan Hocamız'ın D-8 kapsamındaki imana taallûk eden "İslâm Birliği" projesini ve bu proje kapsamdaki "İslâm Barış Gücü" (İslâm NATO'su), "İslâm Ortak Para Birimi" gibi detay hedefleri gündeme getirmeye çalışmaktayım. Kısacası işin uzmanı olan saygın konuklarımızla bu konuları işlemeye çalışmaktayım. (Bu saygın konularımızdan biri de Ekran Gazetesi Haber Portalı Genel Yayın Yönetmeni Sayın Ramazan Deveci'dir. Kendisi ile söz konusu ettiğimiz vahdet, uhuvvet ve İslâm Birliği kapsamında defalarca program yaptık.) Açıkça ifade edecek olursam bir moderatör, bir program yapımcısı olmaktan öte bir Müslüman olarak benim öncelikli derdim bu. Yazmış olduğum kitaplarımdan birinin ismi "Kardeşlik Bilinci Ve Ümmet Şuuru") Aslında medya sektöründeki uğraş ve çabalarımızla halkımızın beklenti ve duygularına tercüman olmaya çalışıyoruz.

Zaman zaman ON4 TV'ye konuk olarak davet edildiğimde yine Erbakan Hocamız'ın "İslâm Birliği" projelerini anlatmaya çalışıyorum. Ayrıca ilâhî sanatçısı Harun Beyaz Bey'in müstakil stüdyosunda "Beyaz Gece" adı altında (aynı minval üzere) Türkiye'nin değişik yerel ve ulusal kanallarında yayınlanan paket programlarımızla sevgi, uhuvvet ve İslâm ümmetinin vahdete olan ihtiyacıyla ilgili konuları gündeme taşımaya çalışmaktayım.

Ümmet olarak 57 ulus devlete bölünmüşlüğümüzün ısdırabını yaşamak, bunun için uğraş ve çaba vermek her Müslüman için imânî ve vicdanî bir sorumluluk olduğuna inanıyorum. Zira belirttiğim gibi bu projeler tehir edilemez, ötelenemez, savsaklanamaz (imâna taallûk eden) projelerdir. Merhum Erbakan Hocamız'ın "İslâm Birliği" için dile getirdiği iki cümlesini aktarmadan geçemeyeceğim: "Hangi cemaatten, hangi gruptan, hangi tarikatten, hangi mezhepten olursan ol, eğer 'İslâm Birliği' için mücadele etmiyorsan beş para etmezsin."

"Eğer Allah Teâlâ bu dava için sana yüz adım atacak güç vermişse, sen buna mukabil doksan beş adım atmışsan geriye kalan beş adımın hesabını mahşer günü Allah Teâlâ sana soracaktır." Ümmet olarak sorumluluğumuz ancak bu kadar veciz bir ifade ile izah edilebilir...

İmânî zorunluluk olarak biz diyoruz ki İslâm ümmetinin bölünmüşlük ve dağınık hâli mutlaka sonlandırılmalıdır. Acı bir gerçek olarak, bu hâlimizle uluslararası arenada inisiyatif alma veya yaptırım uygulama gücümüz yok.

https://www.4x4bet123.com/ https://www.4x4bet123.com/

Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan, "Dünya beşten büyüktür" diyerek feveran etmesi uluslararası arenada bir yaptırım gücüne sahip olmayışımızdan kaynaklanmaktadır. Bu nedenledir ki Birleşmiş Milletler bünyesindeki beşli çete "veto inisiyatifi" ile bildiğini okumakta ve ne yazık ki dünyanın birçok bölgesinde zulme uğrayan Müslümanlar kan ve gözyaşına boğularak naçar ve sahipsiz kalmaktadır.

Sayın okuyucumuz bu açıklamalarımızla konuyu Yemen'de yaşanan insanlık dramına, yani Suudi Arabistan rejiminin ABD ve Siyonist çetenin buyruğu üzerine yedeğine aldığı dokuz Arap ülkesi ile yedi seneden beri mazlum Yemen halkını bombalamasına getirmek istiyorum.

Biz yaptığımız TV programlarında veya yazdığımız haber portallarında sürekli ümmetin vahdet içerisinde olması gerektiğini, İslâm Birliği'nin zaruretini yazıp dururken Suudi Arabistan rejiminin, daha doğrusu ABD ve Siyonist çetenin oluşturduğu koalisyon güçleri mazlum Yemen halkını acımasızca katletmeye devam ediyor. Yerleşim birimleri enkaz yığınına dönüşmüş vaziyette. Bir ülke baştan sona harabe haline getirilmiş, şehirlerin alt yapısı, su ve elektrik şebekeleri tahrip edilmiş. Gıda sıkıntısı, açlık ve hastalıklarla boğuşan mazlum Yemen halkına İran'ın haricindeki bütün Müslüman ülkeler sessiz ve duyarsız. İran imkânı nispetinde hem Yemen halkına gıda ürünleri ulaştırmaya çalışıyor hem Ensarullah'a mühimmat yardımında bulunuyor. Ayrıca başta Türkiye olmak üzere bir takım ülkelerden STK'lar ve yardım dernekleri de nakdi yardımlarda bulunuyor. Yemen'in her kesim halkından oluşturulmuş olan Ensarullah bütün zorlu koşullara rağmen topraklarını savunmaya devam ediyor.

Olayın en acı veren yönü ise sözde Müslüman olan Arap ülkelerinin Yemen'i bombalıyor olması. Üstelik bunu büyük şeytan ABD ve Siyonist çete adına yapıyorlar. ABD ve Siyonist çete bölgede bir sömürü düzeni oluşturmuş Müslüman ümmetin zenginliklerini talan ediyorlar. Buna da çanak tutan Suudi Arabistan rejimi ve hempaları olmaktadır. Yemen halkı elbirlik kıyam edip bi iznillah 32 yıllık Ali Abdullah Salih diktatörülüğnü yıkmış. Bırakın da bu iradeyi göstermiş insanlar aidiyet değerlerine uygun müesses nizamlarını da kursunlar. Ama olur mu? Suudi Arabistan ve diğer piyon Arap rejimlerinin tasallutu altındaki halklar da bu duruma öykünür, bu durum emsal teşkil eder ve kendi aşağılık saltanatlarını yıkar endişesi ile devrimci hareketi yerinde boğmak istiyorlar.

Elbette ABD ve Siyonist çete kendi sömürü düzenlerinin son bulmaması ve Arap rejimlerinin saltanatı yok olmaması için ortak korku ve ortak endişede birleşerek saldırı ve bombardumanlarını sürdürüyorlar. Muvaffak olamayacakları bir işe girişmişler farkında değiller. Direniş cephesi için mağlubiyet dönemi bitmiştir. O melun saldırganlar yenilenecekler ve cehenneme sürülecekler. Zira Allah Teâlâ'nın vaadi haktır. "...

Saldırıya uğrayıp kendilerini savunanlar zafere ulaşacaklardır. O zulmetmekte olanlar ise pek yakında nasıl bir yıkılışla yıkılacaklarını göreceklerdir." (Şuarâ: 227)

Henüz Bu Haber İçin Yorum Yapılmamış
Adınız Soyadınız
Güvenlik Kodu
BENZER HABERLER