ANLAMLI GÖZYAŞI İBADETTİR

H24/ Makale / Mehmet Ali BİÇER 

Gözyaşı akıtmak, insanlar için bir nimettir. Ağladığımızda gözümüzden akan tuzlu su, özel bir sıvıdır ki, gözümüzü mikroplara karşı korur. Hatta günlük hayatımızda kullandığımız dezenfekte ilaçlarından daha tesirlidir. Gözyaşının insanlar üzerinde psikolojik etkisi de vardır. Ağlayan bir çocuğa annesi dayanamayıp istediğini yerine getirir veya cezasını hafifletebilir. Bazı kadınlar gözyaşını kocasına karşı bir silah olarak da kullanabilir, arzularını yaptırabilir. Demek oluyor ki, gözyaşının çeşitlerini de tanımak gerekmektedir.

ANLAM YÜKLÜ GÖZYAŞI

(HADİS’İ ŞERİF)

*)-Allah’ım, ağlamayan gözden sana sığınırım.

*)-Ağlayın, ağlayamazsanız kendinizi zorlayın.

*)-Allah korkusu ile ağlayan göze, Cehennem ateşi dokunmaz. *)-Allah'a yemin olsun ki; Bildiğimi bilseniz çok ağlar, az gülerdiniz.

)-Tenha yerde Allah’ı zikredip gözyaşı döken kişiye, Allah kıyamet gününde rahmet eder.

*)Dört şey kişinin gafletindendir: Gözlerin ağlamaması, kâlbin katılaşması, hayalperest ve aç gözlü olmak.

ERKEKLER DE AĞLAR

Ağlama konusunda kadın ve erkek eşittirler. Hazreti Muhammed (S.A.V.) de ağlamıştır. Bazen düşünce ile ruhun birlikteliği imani sinerjiye, huzura yol açar ve gözyaşı oluverir. Müminler, ağlamayı güzel niyetleriyle de ibadete dönüştürürler. Ağlamamak, gözyaşı dökememek kalbin katılığına bir işaret olabilir. Allah (C.C.) için bir damla gözyaşı dökmek, verilmiş sadaka yerine geçer. İbn’i Ömer (R.A.) Diyor ki; “Allah korkusu ile bir damla gözyaşı akıtmak, binlerce altın sadaka vermekten daha kıymetlidir.”

GÖZYAŞI, BİR MEDENİYETTİR

Beraat Gecesi’nin birinde, masum olduğu halde ve ismet sıfatına da haiz iken, gece geç vakitlere kadar ibadet etmiş olan Örnek modelimiz (S.A.V.) secdede uzun süre kalarak, biz ümmeti için merhamet gözyaşlarıyla seccadeyi ıslatmıştı. Efendimiz (S.A.V.) yine bir gece teheccüd namazına kalktığında “Göklerin ve yerin yaradılışında, gece ve gündüzün ayrılmasında, aklı başında kimseler için gerçekten açık ibretler vardır.” (Âli İmran, 190) Ayet’i Kerimesi’ni okurken hıçkıra, hıçkıra ağlamıştı. İstanbul’un fethi arefesinde, Osmanlı Padişahı Fatih Sultan Mehmed Han’ın mürşid’i kamili, gönüller sultanı Akşemseddin (K.S.) Hazretleri otağ çadırında fethin zaferle sonuçlanması için, Allah’a döktüğü gözyaşları ile toprağı ıslatmıştır. Kısaca, bizim medeniyetimiz merhamet gözyaşları ile beslenmiştir.

GÖZYAŞI KURTULUŞDUR

Zalimlerin verdiği acıyla, kıvranan insanların döktüğü gözyaşının dinmesini istiyorsak, toplumda sevgi, barış ve huzur tohumlarının yeşermesi adına, nefsimizi ayağımızın altına alıp, günahlarımızı bir asit örneği gözyaşıyla eritmeye koyulmalıyız. Mazlumun gözyaşları da Allah (C.C.) katında kıymetlidir. Hakiki gözyaşı, ürperen bir kalbin kendisini ifade etmesidir. Gözyaşı, insanın Dünya ve Ahiret kurtuluşuna bir vesiledir.

GÖZYAŞI RUHUMUZU TEMİZLER

Limonun suyuna, ağzı sulanarak tepki verebilen insan, günahlarını hatırladıkça aynı refleksi kalbinin inceliklerinden inci taneleri halinde gözyaşı olarak dökebilmelidir. Gözyaşı, insan bedenini rahatlatır. Gözyaşı, ruhu temizler. Gözyaşı, mutluluk kaynağıdır. Gözyaşı, kurtuluş yoludur. Gözyaşı merhametin, aşkın, sevginin, acının dışa yansıması olarak açığa çıkmasıdır. Gizem yüklü Gözyaşı yetimlerin, mazlumların, yoksulların imdat çığlığıdır. Gözyaşı, Allah’ın (C.C.) kullarına verdiği teselli armağanıdır.

GÖZYAŞI DUADIR, GÜVENCEDİR

Bir kez düşünün, bir konuyu tanıdığınız birisiyle tahlil ediyorsunuz. Ancak, size inandırıcı gelmiyor ve ikna da olmuyorsunuz. Tam bu sırada karşınızdakinin gözü buğulanıyor, bir damla gözyaşı yanaklarına iniveriyor. Ne yaparsınız? En azından kalbiniz sızlamıştır. Cenab’ı Hakk biz kullarını çok, ama çok seviyor. Yeter ki, ihlasımıza gözyaşı damlatarak Cenab’ı Hakk’a doğru bir adım atalım. Göreceksiniz O bize koşarak gelecektir. Gözyaşı bir zikirdir, gözyaşı bir duadır. Gözyaşı bulut olur, rahmete dönüşür. Bebek ağlar, anne sütü olur. Günahkâr ağlar, mağfiret olur.

TİMSAHIN SAHTE GÖZYAŞI

İnsanların gözyaşı ile timsahların gözyaşı dökmesi tamamen birbirine ters orantılı olarak akarlar. Timsahın tükürük bezleri ile gözyaşı bezleri arasında bir bağ vardır, avını yedikten sonra akıtır ki buna “Sahte Gözyaşı” derler. Münafığın durumu ise bambaşkadır. O bir aktör gibi zamanlamasını çok iyi bilir ve nerede, ne kadar gözyaşı akıtacağını ayarlar. Buna Örnek Modelimiz Hazreti Muhammed (S.A.V.) de vurgu yapmıştır. “Münafık gözüne hakimdir. İstediği zaman istediği şekilde ağlar. Müminlerin ağlaması kalbiyle, münafığın ağlaması sadece gözüyledir.”

• Gözyaşı
• dua
• Mehmet-Ali-BİÇER