AMERİKANCI İSLAM (İSLAMİZASYON)= ZAM+ZULÜM+COP

H24/ Makale / M. Necip YAVUZER

 Özlü Söz:

Bir memlekette ayaklar baş olursa, başlar ayaklar altında kahr olur. Hz. Ali (k.v)

______________________ 0 _____________________

Allahın dini adalettir ve Müslümanlar iktidar olduklarında Allahın adaletiyle muamele etmedikleri zaman halk hayal kırıklığına uğrar ve İslam’a olan güven ve itimat sarsılır.

Müslümanlar, şuurla hareket ettikleri zaman İslami konularda yeterli bilgi sahibi olmayan ve İslam hakkında farklı düşünceye sahip olanlara İslam’ın adaletini yansıttıklarında onların İslam’a girmelerine ve İslam’ı gerçek şekli ile tanımalarına vesile olurlar.

Tarihi geçmişte bunun çokça örnekleri vardır ve Müslümanlar adaletle muamele ettiklerinde savaştan çok adaleti gönüllere nakşetmelerinden dolayı birçok insanın hidayetine vesile olmuşlardır.

Siyasal olarak nitelenen ve batı emperyalizminin bunu dünyaya çok kötü bir şekildeki yansıtması ile İslam, ne yazık ki asli hüviyeti yerine kavgacı ve terörist faaliyetlerde bulunan bir din olarak belleklere yerleşmesine çalışmaktadırlar.

Sınırları ve statüleri batı tarafından dizayn edilen ve temel esaslarından uzaklaştırılan Müslümanlar bugün Kuran ve Sünnet bağlamında kendi ilke ve kurallarına göre bir sisteme sahip olmadıkları için batı tipi hayat tarzının bütün ilke ve kurallarına uymuş bir hayat yaşamaktadırlar. Siyaseti ve siyasi bakışı, İslam yerine batının empoze ettiği siyaset ve bakış açısıyla kendilerini motive etmişlerdir.

Özellikle Erbakan’ın formüle ettiği “Milli Görüş” siyasi hareketinin İslam dünyasını birleştirici adımı batı emperyalizmi tarafından çok tehlikeli olarak görüldüğünden dolayı “aciliyet” kodu ile karşı önlemler alınmıştır. Çeşitli önlem ve engellemeler neticesinde en nihayetinde 28 Şubat’ta Erbakan’ın önü kesilmiş ve o “post modern darbe” olarak nitelenen engelleme ile Erbakan adeta derkenar edilmişti. Çünkü 28 Şubat olayının meyvesi AKP olarak karşımıza çıktığını bütün detayları ile bilmekteyiz.

O dönemde mecliste Fazilet Partisinin kapatılıp kapatılmaması oylanırken oy kullanmayan Fazilet Partisinin kendi milletvekilleri idi. Fazilet Partisi milletvekili Altan Karabaşoğlu’na bunun gerekçesi sorulduğunda “Biz yeni bir parti kuracağız, eğer Fazilet Partisi kapatılmazsa bizim kuracağımız partiye kimse oy vermez” şeklindeki cevabı olayın gerekçesini ortaya koyuyor.

Yani AKP, 28 Şubat “post modern” denilen bir darbenin ürünüdür ve bunun ABD tarafından organize edilmesi A.Dilipak’ın “AKP, ABD, İsrail ve İngiltere’nin ortak proje partisidir” demesi ile ispatıdır…

Milli Görüş’ün İslam dünyasını “İslam Birliği Projesi” ile birleştirici hareketine engel olunması ile içten yıkılmasına karar verilmesine o güne kadarki engellemelerin son halkası ve başarılı bir operasyonuydu. Erdoğan ile başlayan ve “Arap Baharı” projesi ile devam eden ABD müdahalesi en sonunda Türkiye’de AKP ile başlayan işbirlikçiliğin zirvesi 20 yılını doldurarak devam etmektedir.

İlk dönemlerde halkın isteklerine göre hareket eden AKP ve onun en zirvedeki lideri Erdoğan 12 yıllık bir Gülen hareketi ile işbirliği içindeki beraberliği sonunda patlak vermesi neticesinde Türkiye’de her şey altüst oldu.

O tarihten sonra işler çığırından çıktı ve ekonomi hızla irtifa kaybetmeye başladı. Hazinenin boşaltılması sonucunda dış sermaye güçlerinden faizli döviz alınması ile başlayan borçlanma hızla ekonominin yıkıma gitmesine yol açtığı gibi alınan yanlış kararların tek elden yönetilmesi beraberinde yıkımı hızlandırdı.

Tarımını öldüren ve dışarıdan ithal yoluyla alınan bakliyat ve benzeri gıda maddeleri çiftçinin toprağını ekmemesine yol açtığı gibi gübre ve mazota yapılan aşırı zamların neticesine ülke bir kaosa sürüklenmiştir…

Hiçbir cumhuriyet hükümetinin bugüne kadar zamları günlük olarak yapan bir iktidara şahit olunmadı. Halk ne yapacağını bilmez bir durumda ve sokaklara dökülse polis copları ile karşılaşacak!

Kurani bir bakış açısına sahip olduklarını söyleyen ve AKP’nin batı endeksli uygulamalarını eleştiren Furkan Vakfına karşı yapılan muameleler Adana ilindeki son olaylarla çirkin yüzünü göstermiştir. İktidar polislerinin aşırı güç kullanarak başörtülü bir kadın polisinin çarşaflı hanımları coplaması bugüne kadarki en çirkin bir olay olarak karşımıza çıkıyor. Bu çirkin olayın bu şekilde yüzünü göstermesi ile halkın büyük tepkisini alması AKP’nin hangi noktadan hangi noktaya geldiğini göstermektedir!

Ukrayna ve Rusya arasındaki savaş neticesinde baş gösteren yağ ve şeker fiyatlarını aşırı şekilde zamlanmasının yanı sıra mazot ve benzine yapılan aşırı ve günlük zamlar halkı bezdirmiş durumdadır. Bu iktidar mantığını anlamak mümkün değil ve hergün yapılan açıklamalar sanki hayatın bu kadar zorlaşmasına onlar sebep değilmiş gibi davranmaları insanı daha da bezdirmektedir.

İktidarda kalmak için çeşitli ayak oyunlarına başvuran iktidar seçim kanunu ile oynamaya kalkması artık ülke menfaatlerinden ziyade nasıl iktidarda kalırım hesaplarına gitmesi ülkede bir akıl tutulmasına yol açmaktadır.

6 siyasi partinin siyasi ilke ve kurallarını bir kenara bırakarak ülkenin içine düştüğü yangından kurtarılması için yan yana gelmesini bile çok çirkin bir şekilde eleştiren AKP’nin artık bundan sonra bu ülkeye vereceği hiçbir şey yoktur ve asla olamaz da…

Kendi menfaat ve çıkarların ülke menfaatlerinden daha çok önemseyen AKP iktidarı bütün zamanların en kötü anılacak bir iktidarı olarak tarihe geçecektir. Hiçbir iktidarın bir haftada 3 kez akaryakıta zam yaptığı asla görülmemiştir. Ve bu uygulamalarını sanki hiçbir şey olmamış gibi bir garabet içinde olmaları asla af edilecek bir durum değildir.

AKP’nin bu davranışı kendilerini iktidara getiren ABD’nin bize dayattığı İslamizasyon projesinin zam, zulüm ve copla bize yansıdığıdır…

İslam Birliği kurulmadan emperyalizmin bize karşı kurduğu bu uygulamaların asla önüne geçilemeyecektir. Müslümanların bir an evvel İslam Birliğini kurmaları ve batı emperyalizmi ile mücadele edebilmeleri için bu bir zorunluluktur…

Selam ve dua ile…

• AMERİKANCI-İSLAM-(İSLAMİZASYON)=-ZAM+ZULÜM+COP
• Mehmet-necip-yavuzer