VÄ°DEO GALERÄ°
FOTO GALERÄ°
KÃœNYE
FÄ°RMA REHBERÄ°
Ä°LAN REHBERÄ°
BÄ°ZE ULAÅžIN
YAZARLAR
H24HBR

@ Haber Tarihi : 19 June 2020 12:31:34

0 Yorum

Kez Okundu.

Aliya’nın Tüneli

Bosna da bir KurtuluÅŸ Tuneli

 

Aliya'nın  SavaÅŸ Tüneli 

H24》yakın-takip 》Bosnia 

SavaÅŸ Tüneli 19 ve 20. yüzyıl, insanlık tarihinde savaÅŸların ve toplu katliamların çok yoÄŸun yaÅŸandığı zaman dilimleridir. Bu asırların baÅŸka birözelliÄŸi de, kitle iletiÅŸim araçlarıyla sürekli propagandası yapılan insan haklarının hayata geçirilememesi sebebiyle kuvvetin hakta deÄŸil, silâhı tutanda olmasıdır.

Saraybosna’nın etrafındaki tepelere yerleÅŸmiÅŸ son derece donanımlı Sırp Çetnikler vahÅŸice katliamlarını gerçekleÅŸtirirken, Mitterand gibi bazı Avrupalı siyasetçiler: “Avrupa içinde Müslüman bir devletin varlığını hazmedemeyiz.” sözleriyle kâtillere âdeta destek veriyordu. Almanya, Rusya ve Yunanistan’dan gelen insan avcıları ise, yüzer dolar karşılığında kiraladıkları Çetnik katliamcıların silâhlarıyla BoÅŸnakları hunharca katlediyor; hattâ savunmasız BoÅŸnakları hangi düÄŸmelerinden vuracaklarına dâir birbirleriyle bahse giriyorlardı. Bu durum, vahÅŸetin zirveye çıktığını gösteriyordu.

Mazlum BoÅŸnaklar, o sırada BirleÅŸmiÅŸ Milletlerin kontrolündeki Saraybosna Havaalanı üzerindeki bir geçitten ancak gece karanlığında giriÅŸ-çıkış yapabilmekteydi. Çetnikler, bu bölgenin geceleri ışıklandırılmasını istemiÅŸ, bu istek de maalesef yerine getirilmiÅŸti. Işıklandırıldıktan sonra buradan geçmeyi göze alan 800 kadar BoÅŸnak katledilmiÅŸti. Bu durum karşısında bir tünel kazılması fikri gündeme geldi. General RâÅŸid Zorlak, tünel kazma iÅŸini gerçekleÅŸtirmek için iki mühendis buldu. Bunlardan biri sonradan BaÅŸbakan olan Necat Brankoviç, diÄŸeri de Fadil Åžero idi. 22 Aralık 1992 tarihinde genelkurmay tarafından tünel yapımı için gereken teknik bilgilerin temin edilmesi ve tünelin yapımına baÅŸlanması emri çıktı. Brankoviç ve Åžero’ya geometri uzmanı Ä°brica Fazliç ve Åžemseddin KadribaÅŸiç de katıldı. Havaalanı pisti altından geçecek olması sebebiyle tünel kazımı, hassasiyet ve uzmanlık gerekiyordu. Ä°ÅŸe büyük bir gizlilikle baÅŸlandı. SavaÅŸ Tünelin baÅŸlangıç noktaları Dobrinye ve Butmir’den seçilmiÅŸti. Ä°lk kazılara 28 Ocak 1993’te Dobrinye Sivil Savunması’ndan sekiz personelle baÅŸlandı. Günde üç-dört saat çalışılıyordu.

Tünelin her iki uçtan aynı anda kazılması plânlanmış, dolayısıyla Butmir tarafından da bir organizasyon yapılmıştı. Kazılar, kandil ışığında kazma ve kürekle yapılıyordu. Kandiller, ayçiçeÄŸi yağıyla dolu, kısa fitilli küçük kaplardı. Malzeme yetersizliÄŸi SavaÅŸ Tüneli kazısını 1993 Mart’ında krize soktu. Bosna-Hersek CumhurbaÅŸkanı Aliya Ä°zzetbegoviç’in projeye tam destek vermesiyle, gerekli bütün malzemeler temin edilmeye baÅŸlandı. Saraybosna tugaylarından yeterli personel saÄŸlandı. Butmir tarafındaki çalışmaların organizasyonu oldukça zordu. Hiçbir haberleÅŸme baÄŸlantısı yoktu. Ä°letiÅŸim, havaalanı pistinin koÅŸularak geçilmesiyle yapılabiliyordu.

Åžehirden Butmir tarafına geçen RaÅŸid Zorlak, Necat Bubica ve Adem CırnovrÅŸanin; Ramadan Åžariç ve Fadil Budnjo ile buluÅŸmuÅŸlar ve çalışmalar için gerekli organizasyona baÅŸlamışlardı. Bu arada savaÅŸa giren Hırvatların tavrı durumu iyice zorlaÅŸtırıyordu. Buradaki kazı çalışmaları için Ilıca Belediyesi Sivil Savunma personeli vazife almış ve 23 Nisan 1993 tarihinde Donji Kotorac Mahallesi’nde bulunan Kolar ailesinin evinde çalışmalara baÅŸlanmıştı. Üç vardiya hâlinde devam eden kazı çalışmaları esnasında yeraltı su seviyesinin, bilhassa Saraybosna Havaalanı etrafında yüksek olması büyük problem meydana getiriyordu. Tünelde biriken su, kova ve bidonlarla boÅŸaltılıyordu. Dobrije tarafından tünel destek sistemi için gereken metal malzeme Saraybosna’daki fabrikalardan toplanıyordu. Saraybosna’da aÄŸaç bulmak mümkün deÄŸildi. Bu sebeple tünelin yan duvarları metal saçla destekleniyordu. Butmir tarafında durum bunun tam tersiydi.

Metal malzeme bulmak oldukça zordu. Tünelin bu kısmında daha çok Ä°gman Dağı’ndaki ormandan temin edilen aÄŸaç malzemeler kullanılıyordu. Kazılan toprak, tünel yakınına el arabalarıyla boÅŸaltılıyor, bu sayede Sırp bombardımanından korunma da saÄŸlanıyordu. Bu arada tünel inÅŸasını haber alan Sırp câniler, kazıyı bombardımanla durdurmaya çalışıyordu. Kazı, 30 Temmuz 1993 günü saat 21:00’de iki taraftan kazı yaparak gelen iÅŸçilerin tünelde karşılaÅŸmalarıyla tamamlanmıştı. Sekiz yüz metre uzunluÄŸunda, bir metre geniÅŸliÄŸinde ve bir buçuk metre yüksekliÄŸindeki tünelin inÅŸası sırasında toplam 2.800 metreküp toprak kazılmış; 170 metreküp aÄŸaç, 45 ton da metal malzeme kullanılmıştı. Kazı çalışmalarının tamamlandığı ilk gece, tünelden 12 ton askerî malzeme geçiÅŸi saÄŸlanmış; Ä°gman yolunu kapatmak için yoÄŸun ÅŸekilde hücum eden Sırp askerlerini durdurmak üzere de Saraybosna’dan bir grup asker çıkış yapmıştı.

Yiyecek, mazot, cephane, ilâç ve yaralı sevki yapılan tünelin faaliyete geçtiÄŸi ilk zamanlarda her ÅŸey insan gücüyle taşınıyordu. Sonraları köÅŸebent demirden mini raylar ve vagonlar yapıldı. Böylece tünelden nakliye daha da kolaylaÅŸmış oldu. 23 Nisan 1992’de Yugoslavya ordusu, havaalanı istikametinden yangın mermileriyle ateÅŸ açarak, Kolar ailesinin evini ve elli yılda yaptıklarını yakıp yıkar. 13 Haziran 1992 tarihinde Sırplar tank hücumuna geçerler.

Saldırı sabahı Aliya ve Åžida Kolar evlerindedir. Ölüm kalım savaşı iki saat sürer. Necat Deliç adlı genç, eldeki son anti-tank roketiyle sekiz zırhlı araçtan birini tahrip etmeyi baÅŸarınca, Sırplar geri çekilmek mecburiyetinde kalır. Tünel inÅŸasını engellemek için Sırplar o bölgedeki yüz eve, on binden fazla top mermisi atarlarsa da, çalışmalara mâni olamazlar.

SavaÅŸ bittiÄŸinde, tünel inÅŸasının baÅŸladığı bu ev müze hâline getirilir. Tünel yapımında kullanılan malzemeler ( araç-gereçler, el arabaları, yiyecek taşınan çuvallar ve sırt çantaları…), Saraybosna Bombardımanı ve Tünel ile ilgili belgeseller burada sergileniyor. Buralara gelen insanlarımızın bilhassa Hendek Savaşı’nda kazılan hendeÄŸe benzeyen tüneli görmeleri gerekir.

 

 

Bosna YaÅŸam Tüneli yada diÄŸer adıyla Bosna’ya Hayat olan Tünel.

Her ülke topraklarında savaÅŸlardan kalan anıtlar ve semboller bulunurken Saraybosna’ da sokakta yürürken birkaç saat içerisinde 10 larcasını görebilirsiniz. Binaların üzerindeki mermi ve havan izleri hala silinmemiÅŸ ve özellikle restore etmiyorlar. Yol kenarlarında sürekli bulunan mezarlara bir yenisinin eklenmesi hiçte zor deÄŸil.

https://www.4x4bet123.com/ https://www.4x4bet123.com/

1990 lı yılların başında Sırp BaÅŸbakan ve Bosnada yaÅŸan Sırplar iÅŸbirliÄŸi haline girerek Hırvatlar ile birlikte Saraybosna’ yı adeta kuÅŸatıyorlar, üstelik bunu tüm Avrupanın gözü önünde yapıyorlar. Günlerce bombalayıp insanları evlerinden dahi dışarı çıkartmıyorlar. YaÅŸam Tüneli ve Hikayesi Ä°ÅŸte YaÅŸam Tüneli bu dönemde kullanılan uzunluÄŸu 800 metre, geniÅŸliÄŸi 1 metre ve yüksekliÄŸi 1,5 metre olarak gizli bir ÅŸekilde kazılıyor. YaÅŸlı bir köylü kanının evi olan bu tünelin baÅŸlangıcını buradan baÅŸlatıyorlar. YaÅŸam Tüneli tamamlandıktan sonra günde ortalama 4000 kiÅŸi burayı kullanarak hayat buluyor.

Bu dönemde yapılan ilaç yardımı, yiyecek yardımı gibi ihtiyaçların hepsi bu tünel sayesinde Bosna’ lılara ulaşıyor. Dönemde yüksek tepelere konumlanan Sırplar ortalama 2000 bomba atıyor ve keskin niÅŸancılar ile sokakta insanları yürütmüyorlardı. Tüm hayat fonksiyonlarının durduÄŸu bu dönemde hasta ve yaralı BoÅŸnaklar geceleri ışıkları kapalı araçlar ve düÅŸük hızda ses yapılmadan bu tünele getirilecek karşı tarafa geçiriliyordu. Tünel gece gündüz kazılarak 4 ayda tamamlanmıştı. YaÅŸam tüneli ilk baÅŸta tamamen insan gücüyle erzak, silah ve yiyecek yardımlarını taşırken daha sonrasında raylı bir sistem ile tüneli daha aktif ve hızlı kullanmaya baÅŸlıyorlar. Bu fikri ise dönemin Bosna Hersek Devlet BaÅŸkanı Aliya Ä°zzetbegoviç ve arkadaÅŸları bulmuÅŸtu.

1992 yılında Aliya Ä°zzetbegoviç tarafından meclis fes edilerek kendisi baÅŸkomutan olarak tüm yetkilere sahip oldu ve fiilen savaÅŸ 1992 de baÅŸladı. SavaÅŸ bittiÄŸinde ise sene 1995 ti. 200 bin insanın öldüÄŸü bu savaÅŸta 300 bin kiÅŸi ise YaÅŸam Tüneli sayesinde hayat buldu. Yaklaşık 11bin kiÅŸi Saraybosna’da hayatını kaybetti ve 1600 ü çocuktu. Günümüzde dahi kazılar yapıldığında insanların cesetleriyle karşılaşıp mezarlar oluÅŸturuyorlar. O yüzden ben Saraybosna – Mostar arası giderken saÄŸlı sollu oluÅŸturulan ufak mezarlıklar görerek daha iyi anlıyordum.

 

Saraybosna Hayat Tüneli Nerede, YaÅŸam Tüneli Nasıl Gidilir Saraybosna Hayat Tüneli Nerede, YaÅŸam Tüneli Nasıl Gidilir

YaÅŸam Tüneli, Nerede Nasıl Gidilir ?

YaÅŸam Tüneline gitmek için Saraybosna BaÅŸçarşı’ dan tramvaya binerek son durak Ilıca da inip oradan otobüse binmeniz gerekiyor. Veya Ilıca’ dan taksi ilede çok uzun sürmeden gidebilirsiniz.

Otobüsün son durağında indikten sonra toprak yolda 5 dakika yürüyerek YaÅŸam Tüneli ni görebilirsin. Delik deÅŸik olmuÅŸ bina ve üstündeki bayraklardan anlayacaksınız zaten. Evin sahibi olan Sida Nine ilk dönemlerde evinin altında böyle bir yaÅŸam tüneli olacağından habersiz askerlere yemek ve su yardımında bulunuyormuÅŸ.

Åžida Kolar Åžida Kolar Åžuanda YaÅŸam Tüneline gittiÄŸinizde giriÅŸte 10-15 km ödeyerek içeri giriyorsunuz ve ilk olarak sizi karşılayan rehber ufak bir bilgi verdikten hemen sonra televizyon olan tarihi dokusu bozulmamış bir odaya alarak yarım saate yakın video izletiyor. O dönemde yaÅŸananları özetlercesine her ÅŸeyi görebiliyorsunuz.

Ä°çeride aÄŸlayanlar da oluyor dayanamayıp dışarı çıkanlarda. Daha sonra 4 ayda tamamlanan YaÅŸam Tüneli karşılıyor sizi ve ÅŸuanda sadece 25 metresi açık olarak görebiliyorsunuz.

Geri kalanı kullanıma kapalı hatta yıkılmış deniliyor. Buradan çıkarak evin içerisine girdiÄŸinizde evi müze olarak kullanıma açtıklarını ve dönemin kıyafetleri ile savaÅŸ mühimmatlarını görebiliyoruz. Hemen gene içeriden bulunan kalın deftere notumuzu bırakıyoruz ve bizden önce kimlerin yazdığına bakıyorum . Liste baya kabarık Mustafa Sandaldan, Morgan Freeman, Kevin Spaceygibi birçok ünlü daha öncesi burayı ziyaret etmiÅŸ. Ä°stanbul’a dönmek için Hava alanına gidecektik ve etrafta taksi bulamayınca hemen yanda bulunan evin sahibinden yardım istedik. Burada da hediyelik eÅŸya falan satılıyordu.

Bizi 15 km ye götüreceÄŸini söyledi. Bizim için güzel bir yolculuk olacaktı. Adamın arka bahçesinde Askeri mühimmat aracı vardı. Yoldaki sohbetimiz bizi savaÅŸ dönemindeki olayları anlamamıza daha fazla açıklık getirdi. Kendisi etraftaki dağı göstererek; +ben bu savaÅŸ döneminde bu daÄŸları aÅŸarak silah taşıyordum dedi. –Neydi bu savaşın amacı +Tamamen silah ticaretiydi ne olacak ki dedi. +Benim komutanlarımdan birisi Sırp’tı sonra Bosnalı komutanım oldu yani bu insanlar arasında oluÅŸan bir savaÅŸ deÄŸildi. alman silahlarını taşıyordum ben. Hristiyan ve Müslüman savaşı sanarlar ama alakası yok.

Çünkü biz zaten birlikte yaşıyorduk. SavaÅŸta NATO birlikleri olmasına raÄŸmen hep savaÅŸa göz yumdular, çoÄŸu yerde görmezden geldiler ve insanların katledilmesine ses çıkartmadılar. Bosnada her ayın 10 unda genelde çiçeklerini alan eÅŸler ve anneler mezarlara giderler. 3-4 yıl insanlar evlerinden çıkmadığı için BaÅŸçarşıda gezerken akÅŸamları kendini dışarı atan birçok insan görebilirsiniz. Orta yaşın savaÅŸta öldüÄŸünü sölemek gerekir. Genç ve yaÅŸlı insanlardan oluÅŸan halk var artık.

 

Henüz Bu Haber İçin Yorum Yapılmamış
Adınız Soyadınız
Güvenlik Kodu
https://www.facebook.com/rhvmimarlik/videos/557660301802778
Yazar Bilgisi

H24 Haber H24 Haber infokariha.net Tüm Yazıları

BENZER HABERLER