VÄ°DEO GALERÄ°
FOTO GALERÄ°
KÃœNYE
FÄ°RMA REHBERÄ°
Ä°LAN REHBERÄ°
BÄ°ZE ULAÅžIN
YAZARLAR
H24HBR

@ Haber Tarihi : 06 February 2023 01:43:49

0 Yorum

Kez Okundu.

ABD’nin Bitmeyen Entrikaları

ABD'NÄ°N BÄ°TMEYEN ENTRÄ°KALARI

H24/ Makale/Hazım KORAL 

Sayın okuyucumuz bazı konuları masaya yatırıp analizde bulunmaya teÅŸebbüs ettiÄŸimizde, olayın sibâk ve siyakını, yani öncesi ve sonrasını da tahlil etmemiz gerektiÄŸi kanaatine varıyoruz.

Kısacası, emperyalist ABD ile ilgili baÅŸlığımızdaki meseleyi irdelerken ilk sapma olayını ele alarak konuya giriÅŸ yapma ihtiyacı hissettik. Bu sebeple ister istemez yazı biraz uzun oluyor. Kusurumuza bakmayın lütfen... ABD ile ilgili asıl ve öncelikli olarak kamuoyumuzun bilmesi gereken konu ÅŸu: Biz ne zaman ve ne ÅŸekilde emperyalist ABD'nin tasallutu altına girdik?

Bunu bilmek zorundayız.

Konuya buradan girmek istedik: Dönemin Maliye Bakanı Åžükrü SaracoÄŸlu, 1931 yılının Kasım ayında ABD'ye yaptığı iadeyi ziyaret ve resmî/diplomatik görüÅŸmelerden sonra süreç içerisinde geliÅŸen olaylar bize gösteriyor ki, bu tarih Amerikan emperyalizmine teslimiyetimizin miladı olmuÅŸtu. BaÅŸtan ABD'den bir heyet Türkiye'yi ziyaret ediyor. Buradaki görüÅŸmelerden sonra dönemin Maliye Bakanı Åžükrü SaracoÄŸlu'na oltayı atıp onu ABD'ye davet ediyorlar. DevÅŸirecekleri ve piyon olarak kullanabilecekleri devlet adamlarına bunu hep yapıyorlar. Ä°lk etaptaki maksatları resmî kanaldan ve Yahudi/Siyonist para spekülatörleri aracılığı ile Türkiye'ye borç vermek.

ABD'nin buradan güttüÄŸü amaç, bir taraftan Türkiye'yi buyruk altına almak, diÄŸer taraftan Siyonist para babalarının da devreye sokulması ile, ileride Ä°ngiltere'nin vaad ve gayretleriyle Filistin topraklarında kurmayı tasarladıkları devlete göz yumdurup onay aldırmak. Nitekim öyle de oldu. Siyonist çeteye sözde devlet kurdukları zaman onları ilk tanıyan Müslüman ülke Türkiye olmuÅŸtu.

Evet, borç alan buyruk almak ve susmak zorundaydı. Kimse gücenmesin ama acı bir gerçek olarak ifade edecek olursak, büyük ÅŸeytan ABD ile olan münasebetimiz daha iÅŸin başında "aÄŸa-ırgat" iliÅŸkisi gibiydi. An itibariyle arama motoruna bakarken çok daha vahim bir veri ile karşılaÅŸtık. Åžöyle ki, Takvim Gazetesi adına Arda Uskan, Merhum Aytunç Altındal ile yaptığı röportajda, Altındal Åžükrü SaracoÄŸlu'nun "Harem" kod adı ile ABD ajanı olduÄŸunu iddia ediyor. Bu elbette büyük bir iddia. Ancak garpzede (aidiyet deÄŸerlerine sırt çevirip Batı'yı kendisine kıble edinen) birinin maliye bakanı iken ABD'ye gidip sadece para dilenmediÄŸi, ayrıca ABD ile farklı iliÅŸkilere girdiÄŸini, Ä°slâm'a olan düÅŸmanlığından ve baÅŸbakanlığı döneminde zalimane uygulamalarından anlamaktayız.

Dolayısıyla yönettiÄŸi halkın dinine, inancına, hasılı aidiyet deÄŸerlerine düÅŸman olan hainlerden her türlü ihanet ve kötülük beklenir. Kısacası bu kiÅŸinin illa ki ABD ajanı olması gerekmiyor. Bu ÅŸahıs bir demecinde yüce dinimiz Ä°slâm'ı hedef alarak, "Din zehirdir. Biz bu dinin tesirinden kurtulmamız için daha 30 seneye ihtiyacımız var" demiÅŸti.

Bu sözlerine ve hakkındaki iddiaya istinaden diyebiliriz ki, daha sonraki yıllarda (1946) ABD adına üstlenmiÅŸ olduÄŸu misyon gereÄŸi milli eÄŸitimimizi Fulbright AntlaÅŸması ile ABD'ye teslim etmiÅŸti. Kısacası, kapılarımız ABD emperyalizmine Åžükrü SaracoÄŸlu vasıtasıyla 1931 yılında açıldı ve ilerleyen zaman içerisinde sadece Fulbright AntlaÅŸması ile yetinilmedi. Sonrasında "Marshall Plânı" ile daha da içimize nüfuz ettiler. Fakat bununla da mutmain olmadılar. Bizi NATO'ya almak vaadi ile önce Kore'de bir hiç uÄŸruna askerlerimiz telef edildi. Sonra lütfedip bizi NATO'ya aldılar.

Bu ÅŸekilde birçok kentimize, sadece NATO'nun deÄŸil, ABD üslerini de takviye olarak kurdular. Bu vesile ile Türkiye tamamen ABD'nin kontrolü altına girmiÅŸ oldu. Ancak zaman zaman bu kontrol mekanizması için tehlike addedilen sosyal ve politik geliÅŸmeler karşısında hemen önleyici tedbirlere baÅŸ vurarak devreye soktukları devÅŸirme muvazzaf subaylarına askerî darbeler yaptırdılar.

Hatırlayalım, Adnan Menderes bir takım anlaÅŸmalar konusunda ABD ile ters düÅŸtüÄŸünden dolayı aynı kapsamda Rusya ile anlaÅŸmak için Moskova'ya gitme kararı aldığında devÅŸirilmiÅŸ piyonlarına apar topar ihtilâl yaptırıp adamı idam ettiler. 71 muhtırası sol tandanslı gruplar tehlike görüldüÄŸü için düÄŸmeye basıldı.

12 Eylül 80 ihtilâli ise Müslüman kesime ve Ä°ran'ın devrim ihracına karşı bir set olarak yapıldı. Ayrıca bu ihtilâlin ikinci bir etkeni ise, Merhum Erbakan tarafından 25 Temmuz 1975 tarihinde kapatılmış olan üsleri tekrar açtırmak.. Amaç tahakküm ve iÅŸgale kaldıkları yerden devam etmek. BildiÄŸiniz üzere, 11 Åžubat 1979 yılında Ä°ran coÄŸrafyasında Ä°slâm devrimi gerçekleÅŸince ilk iÅŸ olarak ABD hegemonyasına son verildi.

Bu ÅŸekilde ABD'nin emperyal/sömürgeci elleri Ä°ran coÄŸrafyasından kesilince "acaba Türkiye'yi de mi kaybediyoruz" endiÅŸesine kapıldılar. Zira 12 Eylül'den 6 gün önce Merhum Erbakan Konya'da "Büyük Kudüs Mitingi" yapınca bu melunları telaÅŸ kapladı ve alelacele 6 gün içerisinde (yine kendi devÅŸirmeleri olan) Kenan Evren'e ihtilâl yaptırdılar. Askerî cunta ihtilâlden hemen iki hafta sonra ABD üslerini tekrar açtı. Åžunu bilmiÅŸ olalım ki, ABD Türkiye üzerindeki entrikalarına kesintisiz bir ÅŸekilde devam etmektedir. Yine bildiÄŸiniz üzere 28 Åžubat Postmodern Darbesi'ni de onlar yaptırmışlardı.

Merhum Erbakan baÅŸbakan olduÄŸunda ABD büyükelçisi elinde maddeler hâlindeki talimat dosyası ile kendisini ziyarete gidiyor. Erbakan klasördeki talimatların tam zıddına hareket edince düÄŸmeye basıp meÅŸum postmodern darbeyi yaptılar. Darbe öncesinde ve sonrasında, (ÅŸimdi rütbeleri sökülmüÅŸ olan), Çevik Bir isimli piyon Amerika'ya gidip patronlarından talimat alıp rapor sunmuÅŸtu.

Bütün maksatları Türkiye'de geliÅŸmekte olan Ä°slâmî nizam taleplerine engel olmaktı. Yine ABD'nin talimatıyla kapısına kilit vurulan Refah Partisi'nin kapatılma gerekçesi Ä°slâmî düzen söylemlerinden dolayı idi... En son 15 Temmuz darbe giriÅŸimini düÅŸünün. Merhum Erbakan'ın öÄŸrencisi olan ErdoÄŸan'ın kurmuÅŸ olduÄŸu hükümet ABD'nin Ä°ran ile altın ve doÄŸalgaz ticaretine konulan kotayı aÅŸarak Hindistan üzerinden Halk Bankası'na para transferi gerçekleÅŸtiriyordu.

https://www.4x4bet123.com/ https://www.4x4bet123.com/

Bu durum, "Cennete giden yol Ä°ran'dan geçse ben etraftan dolaşırım" diyen FETÖ elebaşısını ve ABD'yi son derece rahatsız etmiÅŸ ve ağızlarına-burunlarına bulaÅŸtıracak ÅŸekilde darbe giriÅŸiminde bulunmuÅŸlardı. "Onlar bir tuzak kurdular, buna mukabil Allah da tuzaklarını baÅŸlarına geçirdi." (Al-i Ä°mrân: 54) Darbenin hemen ertesi günü Ä°çiÅŸleri Bakanı Süleyman Soylu kameraların karşısına geçip, sert bir üslupla ve açık açık darbe giriÅŸiminin arkasında ABD'nin olduÄŸunu söyledi. Büyük ÅŸeytan ABD, darbe giriÅŸiminin ihezimetinden sonra da entrikalarına ara vermeden devam etti.

Hatırlayın, bir önceki ABD baÅŸkanı Donald Trump, Sayın ErdoÄŸan'ı hedef alarak küstahça ve tahkirat içerikli Tweet'lerle, "Senin ekonomini çökerteceÄŸim, seni dolarla vuracağım" diyordu. Akabinde ÅŸimdiki baÅŸkanları Joe Biden iktidara gelmeden önce seçim propagandaları yaparken benzeri tehditlerde bulunuyordu.

Bu tehditlerle birlikte memleketimiz nasıl bir ekonomik krizin içerisine sokuldu hepimiz ÅŸahit olduk. Åžimdi baktılar ki sosyal patlamalar olmadı ve ErdoÄŸan'ı yıkamadılar, bu sefer terör yaygaralarıyla Avrupa ülkelerinin konsolosluklarını kapattırıyorlar.

Büyük ÅŸeytan çok yönlü çalışıyor. Bu ÅŸarlatanca yapılan dedikodular ve ABD'nin perde arkasından yaptığı dayatmalardan dolayı Ä°sviçre, Ä°sveç, Norveç, Fransa, Ä°ngiltere, Hollanda, Belçika, Almanya gibi 9 Avrupa ülkesi güvenlik gerekçesi ile Ä°stanbul'daki konsolosluklarını geçici olarak kapattı. Bunun ABD tuzağı olduÄŸunu bilen DışiÅŸleri Bakanı Mevlüt ÇavuÅŸoÄŸlu, terör eylemi tehdidi iddiasıyla konsolosluklarını kapatan 9 Avrupa ülkesinin büyükelçilerini DışiÅŸleri Bakanlığı'na çağırdı. Tabiri caizse Sayın ÇavuÅŸoÄŸlu büyükelçileri sigaya çekti.

Ä°çiÅŸleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu ise, bazı ülke konsolosluklarını çalışmalarına ara vermeleriyle ilgili, "Türkiye'ye karşı psikolojik bir harp yürütülüyor. Uluslararası bir operasyonla karşı karşıyayız" ifadesini kullandı. AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik ise, söz konusu konsoloslukların kapatılmasına tepki gösterdi.

Ömer Çelik'in açıklamaları ÅŸu ÅŸekilde: "Ülkemizdeki bazı büyükelçiliklerin ve baÅŸkonsoloslukların ülkemizin güvenlik koÅŸulları hakkında endiÅŸe yaymaya dönük açıklamalar yaptıklarını görüyoruz. Bunlar sorumsuz açıklamalardır.

Bu sorumsuzluk kabul edilemez. Türkiye güvenli bir ülkedir. Güvenlik güçlerimiz ve istihbarat birimlerimiz iÅŸinin başındadır. Bugün güvensiz olarak nitelenebilecek ülkeler; göçmen düÅŸmanı ve Ä°slâm düÅŸmanı siyasî hareketlerin demokrasilere meydan okuduÄŸu, kutsal kitabımız Kûrân-ı Kerim’e saldırılan yerlerdir.

Ülkelerimiz arasındaki iliÅŸkileri geliÅŸtirmeyi hedeflemesi gereken misyonların daha özenli ve sorumlu açıklamalar yapmaları gerekir. Türkiye’yi yıpratmaya dönük açıklamaları reddediyoruz." Sayın okuyucumuz bildiÄŸiniz üzere konsoloslukların kapatılma süreci ÅŸöyle baÅŸlamıştı: Ä°sveç'te, ırkçı bir partinin baÅŸkanı olan Rasmus Paludan 21 Ocak'ta, Türkiye'nin Stockholm BüyükelçiliÄŸi önünde Kâr'ân-ı Kerim'i yakması üzerine, söz konusu eylem dünya Müslümanlarının ve Ankara'nın sert tepkisini çekmiÅŸti.

Olayın ardından Ä°stanbul'daki Ä°sveç BüyükelçiliÄŸi önünde de protesto gösterileri yapılmıştı. Biz de protesto eylemlerini Kudüs TV adına canlı olarak yayınlamıştık. Öte yandan, Paludan'a destek vermek isteyen ırkçı Batı'nın Ä°slâmlaÅŸmasına Karşı Vatansever Avrupalılar (PEGIDA) hareketi lideri Edwin Wagensveld de Hollanda'nın Lahey kentinde yaptığı eylemde Kûr'ân-ı Kerim'i yırtarak ayaklarının altına almış ve akabinde büyük bir iÅŸtiyak ile Kûr'ân-ı Kerim'i yakmıştı. Art arda yapılan birkaç eylem üzerine herhangi bir saldırı tehdidine karşı önlem almak istediklerini bildiren 9 Avrupa ülkesi Ä°stanbul'daki konsolosluk binalarının sözde "artan güvenlik tehdidini" gerekçe göstererek kapatmıştı. Elbette bu bir güvenlik sorunu deÄŸildi. Zira Ä°sveç konsolosluÄŸu önünde yapılan eylemlerde en ufak bir taÅŸkınlık olmamıştı. Konsolosluk önünde toplanan insanlar sloganlarla öfkelerini dile getirmiÅŸlerdi.

Hepsi bu kadar. Ama büyük ÅŸeytan ABD'nin derdi baÅŸkaydı. Bu geliÅŸmeyi fırsata dönüÅŸtürerek insanları endiÅŸeye sevk edip kaos ortamı oluÅŸturmak ve böylece uluslararası arenada Türkiye'nin imajını sarsmak.. Buna istinaden Ä°çiÅŸleri Bakanı Süleyman Soylu kameraların karşısına geçip, (olması gerektiÄŸi gibi) diplomasî teammüllerini aÅŸarak sert bir üslupla Amerika'nın entrikalarını eleÅŸtirdi. Sayın Soylu ÅŸunları söyledi: "Türkiye'ye gelen her Amerikan elçisi, 'Ben Türkiye'de nasıl darbe yaptırırım?' hesabını yapmaktadır. Bu Türkiye'nin temel talihsizliÄŸidir.

'Türkiye'ye ne yapıp edip, nasıl zarar veririm, babalarıma nasıl yaranırım?' dertleri budur. Türkiye'nin yıllardan beri en önemli talihsizliklerinden biri budur. DiÄŸer büyükelçilikleri toplar fıs, fıs, fıs, onlara akıl vermeye çalışır. Avrupa'da da aynısını yapıyorlar. Onları idare ediyorlar. ABD büyükelçisi Avrupa'yı bu ÅŸekilde dizayn ediyor. Zannettiler ki, Türkiye'yi bu ÅŸekilde dizayn edecekler!

Ama onların oyununu Recep Tayyip ErdoÄŸan bozdu. Onlar zannediyorlardı ki fıs, fıs ile Türkiye'ye oyun kursunlar. Amerikan Büyükelçisi'ne buradan söylüyorum, hangi gazetecilere yazı yazdırdığını biliyorum. Pis ellerini Türkiye'nin üzerinden çek, çok net söylüyorum, pis ellerini Türkiye'nin üzerinden çek.

Neleri yaptırdığınızı, hangi adımları attırdığınızı, Türkiye'yi nasıl karıştırmak istediÄŸinizi net bir ÅŸekilde biliyorum. O pis ellerinizi, o maskeli sırıtan yüzlerinizi Türkiye'nin üzerinden çekin. Bu kadar açık." Evet, sayın okuyucumuz Ä°çiÅŸleri Bakanı Süleyman Soylu'nun 15 Temmuz darbe giriÅŸiminin ertesi günü ABD'ye yönelik yaptığı konuÅŸmanın bir benzerine ÅŸimdi de tanık olduk.

Bu sözler bir Osmanlı tokadından farksız, yani yenilir yutulur cinsten deÄŸil. Soylu, büyük ÅŸeytan ABD'ye yönelik böylesine sert bir üslupla yapmış olduÄŸu konuÅŸma hiç kuÅŸkusuz Türkiye kamuoyunun duygularına da tercüman oldu. Ancak yukarıda bahsetmiÅŸ olduÄŸumuz Merhum Erbakan'ın ABD üslerini (25 Temmuz 1975 tarihinde) kapatmış olmasının "rol-model örnekliÄŸi" ile ifade etmiÅŸ olalım ki; bu topraklarda ebedi olmak üzere tekrar o meÅŸum, nifak, entrika ve fitne yuvası üslerin kapatılmasını (tüm kamuoyumuz adına) can-ı gönülden bir temenni ile arzulamaktayız. Yine Rabbimizi ÅŸahit tutarak ifade etmiÅŸ olalım, bunun aksini hiçbir Müslüman, hiçbir onur ve erdem sahibi insan düÅŸünmez, ÅŸayet düÅŸünen olursa o kiÅŸiler imânlarını, onurlarını ve hür iradelerini sorgulayıp kontrol etsinler.

Vesselâm...

Henüz Bu Haber İçin Yorum Yapılmamış
Adınız Soyadınız
Güvenlik Kodu
https://www.facebook.com/rhvmimarlik/videos/557660301802778
Yazar Bilgisi

Hazım KORAL Hazım KORAL h24habrgmail.com Tüm Yazıları

BENZER HABERLER